Başbakan Erdoğan’ın “üniversite öğrencilerinin evlerde kızlı erkekli kalmasına müsaade etmeyeceğiz” açıklaması, son günlerin en çok konuşulan ve en fazla tepki gören konusu oldu. Kimileri Başbakana destek verdi, kimileri ise bunun özel hayata müdahale old

Başbakan Erdoğan’ın “üniversite öğrencilerinin evlerde kızlı erkekli kalmasına müsaade etmeyeceğiz” açıklaması, son günlerin en çok konuşulan ve en fazla tepki gören konusu oldu.

 

Kimileri Başbakana destek verdi, kimileri ise bunun özel hayata müdahale olduğunu söyleyip tepki gösterdi.

Hatta sosyal medyada paylaşılan bir yazı bana çok enteresan geldi. Başbakan’ın özel hayata müdahale ettiğini belirten yazıyı paylaşan kişi, “Yatak odaklarımızdan çıkın” diye yazmıştı ki bu şaşkınlığımı bir kat daha arttırdı.

Öğrenci evini yatak odası olarak gören zihniyete söyleyecek bir şey bulamıyorum ama, hani Başbakan dedi ya, “Bu şekilde kalınan evleri, gerekli yerlere bildirin” diye.

İşte ben buradan Başbakan’a ve yerelde de bu konuyla ilgilenecek olan Sayın Vali’ye sesleniyorum.

Lütfen, Çark Caddesi’nde ki sokak aralarına gelin ve buradaki liseli kız ve erkeklerin durumuna bir bakın.

Dikkat edin liseli diyorum, üniversiteli değil.

Bu sokakta bir park var ki, yakındaki liseden çıkan öğrencilerin önemli bir kısmı burada neler yapmıyor ki?

Gelen geçenin, manzaraya tanık olmamak için başını çevirerek ya da öne eğerek geçtiği bu sokakta, liseli gençlerin durumu son derece vahim.

Henüz 14-15 yaşlarındaki kız çocukları ellerinde sigaralarla erkek arkadaşlarının kucağında otururken, parkta bağıra çağıra kahkahalar atıp sokağı inletirken, birbirlerine ağza alınmayacak küfürlerle hitap ederken, sokakta bir sağa bir sola koştururken, bu gençlerin üniversitedeki hallerini hayal ediyorum da, diyecek fazla bir şey bulamıyorum.

Hafta içi bu sokakta her gün aynı manzara yaşanıyor. Özellikle de kız öğrenciler, çekinmeden artık sokakta yürürken de sigaralarını keyifle içebiliyor.

Bu arada kendilerinden yaşça çok büyük erkeklerin arabalarından inip, koşa koşa derse yetişmeye çalışan 14-15 yaşındaki kızları da yazmadan edemeyeceğim.

Anne babalar çocuklarını okula gönderdiklerini sanıyor ama gelin bakın bu sokaktaki park günün her saatinde okula diye evinden çıkan ve burada uygunsuz davranışlarda bulunan gençlerle dolu.

Sonra bu gencecik çocuklar, kötü arkadaşlıklar nedeniyle uyuşturucu, fuhuş batağına düştüğünde, bunalıma girip intihar ettiğinde kimse dizini dövmesin. “Biz nerde hata yaptık” demesin.

Kısacası üniversite gençliğinden önce bir de lise gençliğine el atılsa hiç de fena olmayacak.