Siyasi ortam çok gergin!

Önce “af” ardından da “andımız” ile ilgili konular AK Parti ve MHP “ittifakının” çatırdamasına neden doldu.

Karşılıklı açıklamalarla birlikte de gerilimin dozu iyice yükseldi.

Sonuçta şimdilik kaydıyla yerel seçimlerde “ittifak” sona erdi.

Sonrasında neler olur Allah bilir.

Ancak AK Parti ve MHP “ittifakının” çok da uzun boylu devam edeceği pek mümkün görülmüyor…!

***

Tabi temennimiz AK Parti ve MHP “ittifakının” devam etmesi.

Aksi halde “ittifak” tam anlamıyla bozulursa bunun sonuçları ülke için hiç ama hiç iyi olmaz.

Zira daha Devlet Bahçeli’nin yerel seçimleri kastederek “ittifak bitmiştir” açıklamasına piyasalar anında tepki verdi.

Zaten fırsat kollayan vurguncular hemen harekete geçti.

Dolar aniden yükselmeye başladı.

Market raflarındaki “etiketler” bile anında değişti…!

***

Neyse ki MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısı çıkışında gazetecilere “yerel seçimlerde ittifakın” bitiğini açıkladı da piyasalar rahatladı.

Dolar normal seyrine döndü.

Market raflarındaki “etiketler” değişmeye fırsat bulamadı.

Yani “ellerini ovuşturanlar” bu defa amaçlarına ulaşamadı.

Kısacası hem piyasalar hem de vatandaş rahat bir nefes aldı…!

***

Kim ne derse desin!

AK Parti ve MHP “ittifakı” böyle “bıçak sırtı” çok fazla yürümez.

Eninde sonunda bir taraf bu “ittifaka” son noktayı koyar.

Zira onca memleket meselesi varken “af” ve “andımız” gibi konular yüzünden “ittifakın” dağılma noktasına kadar gelmesi bu birlikteliğin amacıyla hiç bağdaşmadı.

Öyle ya, bugüne kadar ne “aflar” çıktı!

Memlekete ne kazancı oldu?

Beş yıl öncesine kadar her sabah “andımızı” okuduk.

Sonuç ne oldu?

Süper güç mü olduk?

Veya beş yıldır “andımız” okunmadı da memleket mi battı…?

***

Bu ülkenin aşması gereken daha birçok meselesi var.

“Af” ve “andımız” konusu bu meselelerin sonuncusu bile değil.

Her ikisi de “olsa da olur, olmasa da.”

Meseleye bu yönüyle bakmak yerine işi başka yerlere çekmeye ne gerek var?

İşi gücü bıraktık, koca koca adamlar, partililer, tarihçiler, hukukçular, proflar, v.s günlerdir “af” ve “andımızı” konuşuyoruz.

Üstelik karşılıklı ne “hakaretler” ve suçlamalar.

Kimi dinlesen Nasrettin Hoca misali herkes haklı!

Haksız olan yok.

N’oluyoruz ya…!

***

Oysa bu milletin derdi ne “af” konusu ne de “andımız.”

Millet geçim sıkıntısına düşmüş “afmış” veya “andımızmış” vatandaşın çok da umurunda.

Mutfakta yangın var bunu gören yok.

Millet işinden gücünden oluyor, hem de beyaz yakalılar işsiz kalıyor kimsenin umurunda değil.

Esnaf “siftahsız” dükkân kapatıyor, şirketler batıyor “n’oluyor” diyen yok.

Kış kapıya dayandı, doğalgaz “yüzde 40” zam gördü, bu millet nasıl ısınacak düşünen yok!

Varsa yoksa “af” ve “andımız…!”

***

Kimse kusura bakmasın;

Bu soğuk kış günlerinde “af” ve “andımız” insanların evlerini ısıtmıyor.

“Af” çıkarıp birilerini sokağa salmak insanların işten atılmasına engel olmuyor.

Sabah akşam “andımızı” okumak da insanların sıkıntısını çözmüyor.

Önce vatandaşın içinde bulunduğu zorlukları hele bir çözün.

Ondan sonra “af” ve “andımız” konusunu sabaha kadar tartışın.

Söz, bu milleti şöyle bir refaha kavuşturun günde üç defa “andımızı” okumayan namerttir…!