"Bir musibet bin nasihatten iyidir" der eskiler... Çok doğrudur! Bazen olayları anlamak için küçük bir örneğe takılmak yeter de artar bile... Dünyanın nasıl bir denge üzerinde yürüdüğünü, mücadelenin kimler arasında olduğunu anlamak için biraz dikkat yete

"Bir musibet bin nasihatten iyidir" der eskiler... Çok doğrudur! Bazen olayları anlamak için küçük bir örneğe takılmak yeter de artar bile... Dünyanın nasıl bir denge üzerinde yürüdüğünü, mücadelenin kimler arasında olduğunu anlamak için biraz dikkat yeter!
Gazetelerin sayfalarında kaybolan ya da televizyonlara manşet olmayan birçok olay ANAHTAR görevi görür!
Ama çoğu kez bunları atlarız!
Çünkü öne çıkartılanlar başkadır!
ALGI yönetimi PARANIN efendileri tarafından eksiksiz yapıldığı için KÖR UÇUŞLA ilerleriz!
İkiz Kulelere saldırı, Putin'in göreve gelmesi ve hemen arkasından BARONLARI (yani oligarkları) derdest etmesi, Amerika'nın Afganistan ve Irak'a girmesi, 2002'de Türkiye'de eski siyasi oyuncuların gelmemek üzere gitmesi yeni DENGENİN en büyük işaretleriydi!
Washington, Moskova ve Ankara bir sacayağı oluşturmuş ve rakiplerini de belirlemişti!
Rakip, paraya hükmeden ve geçen yüzyılın başından beri Amerika'yı da kontrol etmeye çalışan güçtü!
Nasıl mı?
Anlatalım...
Morgan, Warburg, Rockefeller ve Rothschild aileleri bilinen en büyük bankerlerdi! Bu aileler daha önce denenip başarısız olan MERKEZ BANKASI sistemini geri getirmek istiyordu! Ancak yasalar buna izin vermiyordu! Baronlar toplanıp bir karara vardılar! YALAN HABERLE operasyon yapacaklardı! Düğmeye basan MORGAN oldu!
New York'taki en güçlü bankerdi!
Sözü senetti!
Çok ünlü bir bankanın batacağı dedikodusunu hızla yaydı! O batarsa birkaç ünlü bankanın peşi sıra gideceği korkusu da pompalandı!
Panik aldı başını gitti!
Herkes bankalara koşuyor, parasını çekiyordu!
Talep artınca bankalar da kredi verdikleri insanların kapısını çalıp "Borcunuzu ödeyin!" diyordu!
Ekonomik kriz korkuyla birleşip yayıldı! Kimi parasını kurtarmaya, kimi de malını mülkünü satıp borcunu ödemeye çalışıyordu! Bu arada BANKERLER korkuyu izleyip kıskıs gülüyordu! Satın aldıkları etkili senatör Nelson Aldrich merkez bankasının geri gelmesi için kulis başlattı! Kısa zamanda tuttu da!
NOEL tatili için herkes evlerine gittiği gece yasa kimselerin haberi olmadan çıkarıldı!
Bu Amerika'nın yediği en büyük kazıktı! Wilson da bunlarla birlikte BAŞKANLIĞA geliyordu. Daha sonra"Hayatımın en büyük hatası" dese de onların parasıyla koltuğa oturuyordu!
Bu hikayeyi başlatanlar hala dünyada her dediğini yaptıranlardır! 
İşte bizim kaçırdığımız buydu!
10 güçlü aile JEKYLL Adası'nda buluşup FEDERAL RESERVE kanunu yaptı! Çok gizli toplantı hiçbir zaman bilinmedi! Tek bir siyasetçi olmadan alınan kararlar bir bir uygulandı!
Olayı fark eden Kongre Üyesi McFadden, "Burada bir dünya bankası sistemi kuruluyor, uluslararası bankerler tarafından kontrol edilen bir merkez... Beraber hareket edip kendi ihtirasları için dünyayı köleleştiriyorlar. Devlet, federal banka tarafından gasp ediliyor" diyerek uyarı yapıyordu!
Yapıyordu yapmasına ama birkaç gece sonra yediği yemekle zehirlenip ölüyordu!
Artık Amerika ve dünya, küresel para birimi olan DOLAR'ın emrindeydi! Ama dolar da New York gibi 12 Federal Reserve Bank'ın kontrolündeydi!
Peki dün OBAMA'yı Beyaz Saray'da TEHDİT eden güç kimdi?
İşte bu sorunun cevabı hiç değişmedi! Erdoğan'ı kim tehdit ediyorsa Obama'yı da Putin'i de o ediyordu!
Amerikan Merkez Bankaları için söylentiler hep oldu! Kim nasıl yönetiyordu pek ortaya çıkmadı!
Ortaklık yapısı gizli kaldı! Ama yazılanlar içinde en gerçekçi iki yorum şöyleydi! Rothschild Banks of London and Berlin Lazard Brothers Banks of Paris Israel Moses Seif Banks of Italy Warburg Bank of Hamburg and Amsterdam Lehman Brothers of New York Kuhn, Loeb Bank of New York Chase Manhattan Bank Goldman, Sachs of New York Bir de Citibank Chase Manhattan Bank Morgan Guaranty Trust Chemical BankManufacturers Hanover Trust Bankers Trust Company National Bank of North America Bank of New York...
Aslında ikisi de FED'in kontrol altında olduğu gerçeğini kabul ediyordu! İlk tablodaki aileler ikinci tablodaki şirketlerin SAHİBİYDİ ZATEN! Kabul gören oran bu 8 ailenin paranın yüzde 63'ünü kullandığı ve kontrol ettiğiydi!
İşte Washington, Moskova ve Ankara bu FAİZ LOBİSİYLE savaşıyordu!
Türkiye'de bu 8 aileyle akrabalık derecesinde yakın olanlar vardı!
Bu ailelerin izini her yerde görebilirdiniz! BEYAZ TÜRK denilen bu aileler futbol kulüplerini bile paylaşmış, kimseye sıra gelmemişti!
Her yerde bunlar vardı!
Ve bu aileler destekçi 8 ailenin sözünden asla ve kat'a çıkamazdı!
8 aile Türkiye'yi dolaylı yoldan kontrol ettiği için kendi kararlarını almaya çalışan bir Türkiye görmek istemezdi! Buna kalkışanı da doğduğuna pişman ederlerdi!
Obama'nın dün karşısına geçip "Dediklerimizi yapın. Yoksa karışmayız" diye süre tanıyan isimler Bank of America CEO'su, Morgan Stanley CEO'su, American International Group CEO'su, JP Morgan CEO'su, Goldman Sachs CEO'su gibi 14 etkili isimdi!
Kendilerine savaş açan BAŞKAN alenen tehdit ediliyordu!
Biz bunu GEZİ ile yaşarken, orada Obama'nın yüzüne söyleniyordu!
Türkiye'nin büyümesini engellemek isteyenler de bu şirketler ve ailelerdi!
Biz bunlarla değil de kontrol ettikleri gazete, televizyon, üniversite, vakıf, parti ve işadamlarıyla mücadele ediyorduk!
Hepsi TÜRK'tü ama MUSEVİ aileler için çalışıyordu!
Belli ki PARA memleketten daha tatlıydı!
Ülkenin büyümesi, güçlenmesi pek umurlarında değildi!
Önemli olan gidişatı terse çevirmekti!
Bunun için gerekirse ANDIMIZLA, gerekirse BAŞÖRTÜSÜ ile saldırmaya hazırdılar!
Nasıl yüzyılın başında KORKU ile PARAYI ele geçirdilerse şimdi de eski şarkılarını çalmaya başladılar: ŞERİAT GELİYOR!
Bunlara inanan yok değil, biliyorum... 
Ama bir de fotoğrafa buradan bakın! 
Mücadele MUSEVİ BARONLAR ile ULUS DEVLETLER arasında!
Baronların kalesi Buckingham!
Ya paranın esiri olacağız ya da kendi kaderimizi çizeceğiz!
Savaş bu!
İçeride atılan manşetlere de bu gözle bakın! Kimin YERLİ kimin YABANCI olduğunu böyle anlarsınız!
Kolay gelsin! (E.Diler)

Sağlıcakla kalın...