MHP’de Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Balıkesir Milletvekili İsmail Ok, Isparta Milletvekili Nuri Okutan ve Sinan Oğan, Merkez Disiplin Kurulu’na sevk edildi.
Kesin ihraç talebiyle Merkez Disiplin Kuruluna sevk edilen dört isimle ilgili süreç “hayır” için DP ve BBP ile görüşmeleri üzerine bizzat Bahçeli tarafından istendi.
Doğrusu siz MHP çatısı altında parti disiplini dışına çıkıp kafanıza göre “hayır” için DP ve BBP ile görüşürseniz sonucuna da katlanırsınız. Buna hiçbir parti müsaade etmez…
Kesin ihraç talebiyle Merkez Disiplin Kurulu’na sevk edilen isimlere bakacak olursak bir isim bize yabancı gelmiyor.
O isim de 2000’li yılların başında Sakarya Valisi olarak görev yapan ve 2011’de Merkez’e alınan Nuri Okutan.
Sakarya Valisi olarak görev yaptığı süre içinde Nuri Okutan ile ilgili birçok haber yaptık. Maalesef bu haberlerin çoğu da “reklam” kokan haberlerdi…
Özellikle rakamları şişirmekte üstüne yoktu. O zamanlar yapılan okullardan tutun dersliklere kadar birçok rakam şişirilip önümüze kondu.
Hatta bu abartılı rakamlar üzerinden Sakarya eğitimine yaptığı katkılar nedeniyle 2006 yılında “100 bin dolar” gibi hatırı sayılır bir miktarda “Vehbi Koç” ödülü aldı.
Sonra kendisi bile “bu kadarını tahmin etmiyordum” deyip bu parayla okul yaptıracağını söylemiş, ancak paranın tamamıyla okul yaptırmamasıyla gündeme gelmişti…
Nuri Okutan ile ilgili konular sadece bunlarla sınırlı değildi. Yamaç paraşütü yapardı, “hikâyeden” düştü düşüyor “yaygarası” koparıp ulusal medyaya malzeme olurdu.
Hele “Melen Deresi’nde” basın mensuplarını toplayıp “rafting” yapması var ki tam anlamıyla evlere şenlikti.
Basın mensuplarıyla anlaşıp “rafting” yaptığı “botu” Melen Deresi’nin “en sakin yerinde” devirip kameralara poz vermesi değme “dublörlere” taş çıkartır nitelikteydi…
Her şey bir yana Nuri Okutan’ın aslında “Tilki” olan soyadını sonradan “Okutan” olarak değiştirmesiyle ilgili hikâyesi gerçekten enteresandır.
Şimdi burada bu konuya uzun uzadıya girmeyeceğim. Merak eden arama motorlarına “Tilki Nuri” diye yazıp detaylarını öğrenebilir.
Ancak Sakarya’da görev yaptığı süre içinde “Tilki” olan soyadını büyük bir titizlikle gizleyip herkesi “okutması” trajikomik bir durumdur…
Şimdi durup dururken bunlar da nereden çıktı diyecek olursanız, Nuri Okutan’ın MHP’den ihraç talebiyle Disiplin Kurulu’na verilmesi hafızamı canlandırdı diyebilirim.
Her ne kadar o tarihlerde Nuri Okutan Sakarya medyası için iyi bir haber kaynağı olsa da sırf bu “reklam” kokan işleri yüzünden yıldızımız hiç barışmadı.
Kısacası Sakarya’daki görevi boyunca kendisini hiç samimi bulmadığımdan “Tilki Nuri’yi valiyken de sevmezdim.” Dolayısıyla MHP’den ihraç talebine de hiç şaşırmadım…