Bugün yaptığımızı yarın bozmakta üzerimize yok.

Bunun en bariz örneği de “asfaltlanan” yollardır.

Bir bakıyorsunuz kaymak gibi “asfalt” yol.

Rahat rahat geçip gidiyorsunuz.

Ertesi gün ise kaymak gibi “asfalt” yol, “köstebek” gibi kazılmış.

Yolda da bir tabela!

“Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz.”

Özrünüz batsın…!

***

Şu yolları adam gibi bir defa kazıp ne yapacaksanız yapsanız olmaz mı?

İlla ki her çalışma için defalarca kazıp millete “işkence” çektirmek zorunda mısınız?

Hadi onu da geçtik.

Zira bozuk yollardan gelip geçmeye alıştık.

Artık şaşırmıyoruz bile.

Öyle ki kaymak gibi “asfalt” yoldan geçtiğimizde “ne zaman kazıp canım yolu bozacaklar diye” bekler olduk…!

***

Ancak yapılan masrafa yazık.

Türkiye bu kadar zengin bir ülke değil.

Her seferinde döktüğünüz “asfaltın” maliyeti bu milletin cebinden çıkıyor.

Bozup tekrar tekrar döktüğünüz her karış “asfalt” millete “yol, su köprü” olarak geri dönüyor.

Üstelik bu maliyet de öyle az buz değil…!

***

Buyurun, DSİ mevkiinde yine çalışma var.

Yollar boydan boya kazılmış.

Yanlış hatırlamıyorsam “geçen sene bu zamanlar” o bölge ciddi bir yatırım yapılarak “asfaltlandı.”

Üzerinden daha bir yıl geçmedi.

Bugünkü hali adeta “savaştan çıkmış” gibi.

Her yer kazılmış “SASKİ” çalışma yapıyor…!

***

Yahu madem o bölgede bir alt yapı eksikliği vardı, o halde neden “geçen sene bu zamanlar” her yeri kaymak gibi “asfaltladınız?”

Bir sene daha bekleyeydiniz!

Alt yapı çalışmaları tamamlandıktan sonra bu sezon “asfalt” dökseydiniz “günaha mı” girerdiniz?

Ama yok!

İllaki “yazboz” tahtası gibi yılda birkaç kez yolları kazıp “asfalt” dökmezseniz rahat edemezsiniz!

Nasıl olsa sizin cebinizden çıkan bir şey de yok.

Bir yandan kazın, öbür taraftan “asfalt” dökün gitsin…!

***

Günah, günah!

Şu yollara “fuzuli” yere döktüğünüz paranın haddi hesabı yok.

Bu nasıl bir belediyecilikse?

Plan yok, program yok!

Kimsenin de “hesap” sorduğu yok!

Öyleyse “yazboz tahtasına” devam…!