Basın kuruluşlarının işi bugünlerde her zamankinden daha zor.Rutin çalışma şartlarına şimdi seçim hareketliliği de eklendi. Doğal olarak işler neredeyse ikiye hatta üçe katlandı.Hal böyle olunca, hangi habere öncelik vereceğimizi, hangi haberi nasıl kulla

Basın kuruluşlarının işi bugünlerde her zamankinden daha zor.

Rutin çalışma şartlarına şimdi seçim hareketliliği de eklendi. Doğal olarak işler neredeyse ikiye hatta üçe katlandı.

Hal böyle olunca, hangi habere öncelik vereceğimizi, hangi haberi nasıl kullanacağımızı daha bir inceler olduk.

Gerçi eminim ki birçok basın kuruluşu bu durumdan şikayetçi değil.

Ne kadar çok haber, o kadar çok okuyucu mantığı ile olaya baktığınızda, haber yoğunluğunun artması bizim işimize gelir.

Ancak muzdarip olduğumuz bir konu var ki, bizlere normalde iki kat efor sarf ettiriyor.

Malum, siyaset iyice hareketlendi. Belediye başkan aday adayları, belediye başkan adayları, ardından belediye meclis üyesi adayları, muhtar adayları derken, neredeyse mail kutumuz bu tür haberlerle doldukça doluyor.

Bizler de bu haberleri mümkün olabildiğince, kimseyi ayırmadan, kırmadan, imkanlarımız ölçüsünde kullanmaya gayret gösteriyoruz.

Bazı siyasetçilerin gerçekten aklı başında, bu işi bilen, az çok basında çalışmış ve nasıl haber yazılacağı konusunda bilgisi olan kişilerle çalışıyor olması da, bizlerin işini oldukça kolaylaştırıyor.

Fakat herkes için aynı şeyi söylemek mümkün değil.

Çünkü, elinde fotoğraf çekebilen bir cep telefonu olan herkes, çektiği fotoğrafı basın kuruluşlarına gönderince, hak verirsiniz ki iş, içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

“Akşam şuradaydık, ziyaret ettik. Fotoğrafları gönderiyorum. Altına bir şeyler yazın” ya da “Face’de paylaştığımız fotoğrafları kullanıp haber yapar mısınız?” diyen o kadar çok ki, fotoğraflara bakıp kara kara düşünüyorsunuz.

Gitmediğiniz, görmediğiniz, konuşulanları duymadığınız bir ziyaret için, en usta gazeteci bile olsanız, ne yazarsınız?

Siyasetçilere naçizane tavsiyem, madem bu işe soyundunuz, o halde yanınıza işten anlayan birini alın lütfen.

Hiçbir basın mensubu, sizin özel basın elemanınız değildir.

Bu kadar iş yükü arasında sizin ziyaretlerinizi haberleştirmek zorunda da değildir.

Sonra, o fotoğrafların altına iki satır bile yazsa, en küçük bir yanlışta hesap soracağınız kişi hiç değildir.

Ve son olarak, yolladığınız fotoğrafı “haber yapmadı, onun adamı şu partili” diye “trip” atacağınıza, siz en iyisi mi kendinize bir eleman tutun.