Bir Ramazan Bayramı’nı daha geride bıraktık. Bayram süresince ilimizde çok önemli bir durum olmadı.Vatandaştan da önemli bir şikâyet gelmedi. Anlayacağınız alınan önlemler sayesinde vatandaş huzurlu bir bayram geçirdi.Ancak bu bayram benim gözlemlediğim b
Bir Ramazan Bayramı’nı daha geride bıraktık. Bayram süresince ilimizde çok önemli bir durum olmadı.
Vatandaştan da önemli bir şikâyet gelmedi. Anlayacağınız alınan önlemler sayesinde vatandaş huzurlu bir bayram geçirdi.
Ancak bu bayram benim gözlemlediğim bir eksiklik dikkatimi çekti. O da her yıl karşımıza çıkan “sahte hocalar” meselesi.
Bayram münasebetiyle bizler de aramızdan ayrılan yakınlarımızı unutmayıp onları kabirleri başında ziyaret ettik.
Gerek Ozanlar gerekse Emirdağ Mezarlığı’nda yatan yakınlarımızın kabri başında her bayram olduğu gibi Kuran-ı Kerim okuyup ruhlarına hediye ettik.
Tabi daha önceki bayramlarda olduğu gibi bu bayramda da “sahte hocalar” iş başındaydı.
Başına “takke” geçiren, eline de Kuran-ı Kerim alan koşmuş mezarlıklara. Ortalık “sahte hocadan” geçilmiyor.
Diyeceksiniz ki; “bunların ‘sahte hoca’ olduğunu nereden biliyorsun?” Bir zamanlar biz de Aziziye Camii’nin eski imamı “Hasan Hoca’nın” talebesi olduk.
Yani az çok anlarız. Üstelik bunların “sahte” olduğunu anlamak için de âlim olmak şart değil. Adamların yalan yanlış şekilde Kur’an-ı Kerim okudukları hemen anlaşılıyor.
Dolayısıyla vatandaşı bu “sahtekârların” eline teslim etmek doğru değil. Bu adamları yakalayacağız diye gidip kabir başında “pusu” kurmanın da âlemi yok.
Mesela Adana Büyükşehir Belediyesi her bayram ortaya çıkan şu “sahte hoca” meselesini halletmenin bir yolunu bulmuş.
Bunun için önce “sahte hocalara” karşı Kur’an-ı Kerim okuma sınavı yapılmış. Gerçek anlamda Kuran-ı Kerim okuyabilenler de bu sınava katılmış.
Sınavda görevli imamlar tarafından yapılıp Kuran-ı Kerim'i doğru okuyanlar belirlenmiş ve bunlara da birer “yaka kartı” verilmiş.
Daha sonra da “sahte hocalar” özel güvenlik görevlilerince mezarlıklardan uzaklaştırılmış.
Üstelik bunun için bir tarife de belirlenmiş. Yani vatandaşla kabir başında “pazarlık” etme ihtimali ortadan kaldırılmış.
Bence aynı uygulamayı Sakarya Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü de başlatabilir. Zaten önümüzde de Kurban Bayramı var.
Bayram öncesi böyle bir duyuru yapılıp sınav açılabilir. Görevli imamlar tarafından yapılan sınavda Kur’an-ı Kerim'i doğru okuyanlara yaka kartı verilir.
Bir de makul bir tarife belirlenir ve böylece vatandaş da “Acaba okunan dua doğru mu, kandırıldık mı?” diye düşünmez.
Her bayram yaşanan “sahte hoca” sorununun da böylece önüne geçilmiş olunur. Vatandaşa da iyi bir hizmet olur.
Elbette karar, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü’ne ait. Bu sadece benim fikrim. Yoksa “sevabı da günahı da sizin” bana ne…
Next