Geçen hafta cuma günü köşemde yine bir öğrencinin “okul servisinde” unutulması üzerine “Araç içinde unutulan çocuk ve servis şoförleri” başlıklı bir yazı yazmıştık.
Galiba farkında olmadan “servis şoförlerinin” bam teline dokunmuş olacağız ki çok sayıda “teşekkür” telefonu aldık.
Meğer hepsi de çalışma şartlarından dertliymiş! Hemen hepsi de gün boyu fazla “servis” çekmekten, dinlenemediklerinden şikâyetçi…
Doğrusu “servis şoförleri” ile ilgili yazdığımız yazıdan bu kadar çok dert ve şikâyet geleceğini hiç tahmin etmezdik.
Dolayısıyla “servis şoförlerinden” sadece birinin gün içinde nasıl “servis çektiğini” sizlere aktarmak istiyorum.
Elbette bu “servis şoförünün” çalıştığı firma ve ismini açıklamayacağız. Ancak çalıştıkları şartları okuyunca onlara da hak vereceksiniz…
“Her sabah 5,30 gibi kalkıp öncelikle “işçi servisine” başlıyoruz. Şehir merkezinden aldığımız işçileri Söğütlü’de bir fabrikaya götürüyoruz.
Tabi fabrikadan boş dönmüyoruz. Bu defa vardiyası biten işçileri alıp şehir merkezine dönüyoruz.
Sonra ise hiç vakit kaybetmeden “öğrenci servisi” için çocukları tek tek evlerinden alıp okula bırakıyoruz…
Bitti mi? Tabii ki hayır! Bu defa vardiyası biten işçileri almak için tekrar fabrikaya gidip “işçi servisine” devam ediyoruz.
Zaten fabrika çıkışı “işçi servisini” bitirir bitirmez öğrencilerin okuldan çıkış saati de gelmiş oluyor.
Bu defa aynı hızla okul yolunu tutup sabah bıraktığımız öğrencileri alıp tek tek evlerine bırakıyoruz…
Tabi hepsi bu kadar değil. Günümüz “gece vardiyasından” çıkan işçileri alıp evlerine bırakmakla bitiyor.
Yani bu kadar yoğun bir çalışma şartlarında kendimize zaman ayıramadığımız gibi “servis şoförleri” gün boyu geriliyor.
Zaten kazalar, “servis araçlarında” öğrenci unutmalar gibi olaylar da hep bu yoğun çalışmadan kaynaklanıyor…”
İşte bir “servis şoförünün” anlattıkları böyle! İnsan “Süpermen” olsa böyle bir çalışma temposuna dayanamaz.
Yine de iyi idare ediyorlar! Bu şartlara göre her gün bir “servis aracı” nasıl kaza yapmıyor hayret!
Netice itibariyle “servis şoförleri isyanda” ama galiba seslerini duyuramıyorlar. Peki, bundan sonra seslerini duyan çıkar mı? Pek zannetmiyorum ama neyse…
