Geliştiremedik kendinizi gitti.

İki işi bir arada yapamıyoruz. Yapmaya çalışsak da yüzümüze gözümüze bulaştırıyoruz.

Olsun da, nasıl olursa olsun mantığı ile hareket edip, uzun vadeli planlar yapmaktan kaçıyoruz.

Bırakın 3-5 yıl sonrasını düşünmeyi, yaptığımız işlerin neredeyse hiçbirinde plan program yok.

Başka ülkeleri, o büyük ülkelerin gelişmiş şehirlerini örnek göstermeye de gerek yok.

Türkiye’nin başka birçok yerinde, şehirleşme anlamında yaşanan o gelişmişlik Sakarya’da yok.

Neden yok?

Zaman zaman bu şehirde yaşamayı sevsem de aslında çok da mutlu olmadığımı dile getiriyorum.

Sakarya’yı seviyorum da, galiba şehri yönetenler yetersiz.

Uzun zamandır yolum düşmemişti. Birkaç gün önce Kazımpaşa’ya gittim.

Keşke gitmez olaydım. Yollar berbat ötesi.

3-5 mahalleye doğalgaz mı ne gelecekmiş. Kazmışlar her tarafı.

Diyeceksiniz ki, kazmadan altyapı nasıl olacak?

Olmaz elbet.

Ama daha kaç sene oldu o yolların genişletildiği?

3 sene mi, yoksa 4 sene mi?

Eee, o zaman aklınız neredeydi? Doğalgaz için altyapıyı da halletseydiniz ya.

Doğalgazı verecek şirketle anlaşmak o kadar zor bir mesele miydi?

Yolları genişletip bir güzel asfalt yaptınız. İnsanlar tam oh dedi, şimdi her şey sil baştan.

Vatandaşın günahı ne? Yazık günah değil mi?

Bu havada ne cam açabilirler, ne kapı? Tozdan dumandan göz gözü görmüyor. Neredeyse nefes almak bile imkansız.

O yolu bir yıl sonra genişlet ama adam gibi yap. İnsanları da perişan etme.

Dedim ya, biz uzun vadeli planlar yapamıyoruz

Şehirleşmek adına, bu şehrin insanlarının rahat etmesi adına maalesef yerel yöneticilerimiz hep geride.

İleriyi göremeyen, vizyonu dar, sadece bu günü kurtarmak adına bir şeyler yapmaya çalışan idarecilerimiz olduğu müddetçe de şehirleşmek kim, biz kim?