Dün Çark Caddesi’nin bazı yerlerinde elektrikler kesikti. Sabah ofise geldiğimizde yine bir arıza var diye düşündük.Bir müddet bekledikten sonra baktık geleceği yok SEDAŞ’ı arayıp bir soralım dedik. Arıza nedir ne zaman gelir diye.Nitekim öyle yaptık ve S

Dün Çark Caddesi’nin bazı yerlerinde elektrikler kesikti. Sabah ofise geldiğimizde yine bir arıza var diye düşündük.

Bir müddet bekledikten sonra baktık geleceği yok SEDAŞ’ı arayıp bir soralım dedik. Arıza nedir ne zaman gelir diye.

Nitekim öyle yaptık ve SEDAŞ’ı aradık. Tabi bir süre telefonda bildik “bant kaydını” dinledik…

Tabi bant kaydı “arazı giderilecek ve birazdan elektrik verilecek” demekten başka bir şey bilmediğinden işin kaynağına inelim istedik.

İşin tuhafı karşımızda canlı bir muhatap buluncaya kadar öğlen oldu ve hala ortada elektrik yoktu.

Nihayet karşımızda canlı kanlı bir SEDAŞ çalışanı bulunca elektriklerin neden sabahtan beri kesik olduğunu öğrendik…

Meğer SEDAŞ Cumhuriyet Mahallesi’nin bazı bölgelerinde alt yapı çalışması yapıyormuş.

Altyapı çalışması derken öyle trilyonluk yatırım yapıp iki “kar tanesi” düştüğünde elektriklerin bir daha kesilmeyeceği türden değil.

Veya “birkaç damla yağmur” yağıp ardından da hafif bir “yel” estiğinde elektriksiz kalmayacağımızı falan düşünmeyin…

Sokak aralarına iki tane direk diken ve buna da yatırım diyen SEDAŞ sabah sekizden akşam beşe kadar elektrikleri bu yüzden kesmiş.

İnsanları gün boyu elektriksiz bırakıp üstelik bunu da sessiz sedasız yapmalarının nedeni topu topu iki tane direkmiş.

Zaten gün boyu sokak aralarına iki tane direk dikmek için gün boyu elektriği kesip insanları mağdur etmek de SEDAŞ’a yakışırdı…

Kimse kusura bakmasın SEDAŞ’ın bu yaptığının hiçbir haklı yanı yok. Kimse bu şehirde insanları gün boyu elektriksiz bırakamaz.

Bırakıyorsa da bunun bedelini ödemeli. Nitekim bu SEDAŞ’ın ne ilk nede son vukuatı oldu.

Siz bu işi beceremiyorsunuz. Daha fazla bu insanları mağdur etmeyin ve bırakında bizde sizden kurtulalım…

Ama kabahat sizde değil. Sizi bu milletin başına bela edenlerde. Bu belayı hala daha tutmakta ısrar edenlerde!

Böyle giderse SEDAŞ yönetimini bu şehrin başına bela edenler götürmeyecek. Bir gün vatandaşın tepesi bir atacak bak o zaman neler olacak.

Zira “SEDAŞ artık bardağı taşırdı” ve vatandaşında sabrı kalmadı. Bakım bu “sabır taşı” ne zaman çatlayacak…