Şunun şurasında sandık başına gitmemize “27 gün” kaldı.

Göz açıp kapayana kadar o da gelip geçer.

“Adaylar” artık bu “27 gün” içinde vatandaşa kendilerini iyi anlatmalı.

Varsa “projelerini” ortaya koymalı.

Zira bugüne kadar “proje” adına çok fazla şey gündeme gelmedi.

Artık bundan sonra “adaylar” daha ziyade “projelerini” konuşmaya başlamalı…!

***

Gerçi çarşı pazara baktığımızda sokaktaki vatandaşın pek de “projelerle” ilgilenecek hali yok.

Çarşı pazarın “ateşi” hala düşmedi.

Her ne kadar bazı illerde belediyeler tarafından kurulan “tanzim satışlar” sayesinde bir yavaşlama olsa da istenilen seviyede değil.

Hele Sakarya gibi belediyeler tarafından “tanzim satış” yerleri açılmayan illerde durum daha kötü.

Pazarcısı, marketçisi fiyatlarla istediği gibi oynuyor.

Doğal olarak da piyasalardaki “ateş” vatandaşın cebini yakıyor…!

***

Tabi böyle bir ortamda vatandaşın seçime endekslenmesi zor!

Her şey “ateş” pahası!

Esnaf ödemelerini yapmakta zorlanıyor.

Emekliler ay sonunu zor getiriyor.

İşçi, memur desen “karı-koca” çalışmasa geçinmesi çok zor.

Anlayacağınız kime sorsanız, kiminle konuşsanız içinde bulunduğumuz mevcut sıkıntıdan “nasibini” almış durumda…!

***

Yani vatandaşın keyfi kaçık!

Moraller bozuk!

Haliyle vatandaşın birinci önceliği “geçim” derdi.

“Seçim” ikinci planda!

Hatta akıllarda bile yok.

Vatandaş “31 Mart’ta” sandığa gidip “oy” kullanmakta isteksiz.

“Yüzde 25-30’lara” varan “kararsız” seçmen olması boşuna değil.

Seçim günü geldiğinde bu oran düşer mi yoksa daha da artar mı bilinmez.

İnşallah seçimlere katılım oranı düşük olmaz.

Gerçi vatandaş da sandığa gidip canı gönülden “oyunu” kullanır mı bilinmez.

Yine de sandığa gidip bu “kritik” seçimde “oyunu” akıllıca kullanmalı…!

***

Netice itibariyle ülke olarak çok sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz.

Bunda şüphe yok.

Ancak biz ne sıkıntılı günler gördük ve geçirdik.

İnşallah bu sıkıntılı günler de geçecektir.

Öyleyse içinde bulunduğumuz şartlar hepimizin belini bükse de bu ülkeye sahip çıkmak zorundayız.

Bunun yolu da “sandığa” gidip ülkenin geleceği ve selameti için “oy” kullanmaktan geçmektedir…!

***

Tabi “adaylar da” artık ciddi bir seçim çalışmasıyla meydanlara çıkıp vatandaşın “moralini” yükseltmeye çalışmalıdır.

İstisnasız bütün “adaylar” bunu başarmak zorundadır.

Zira vatandaşın sağı solu hiç belli olmaz.

Yarın “tüh, vah” dememek için kolları sıvayın.

Bizden hatırlatması…!