Başbakan’ın “Sakarya mitinginin” yankıları halen devam ediyor. Öyle ki bir müddet daha konuşulmaya da devam edecek gibi gözüküyor.Zira Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu “mitingde” verdiği mesajlar yurtta ve dünyada anında yerini buldu.Ulusal ve dünyanın
Başbakan’ın “Sakarya mitinginin” yankıları halen devam ediyor. Öyle ki bir müddet daha konuşulmaya da devam edecek gibi gözüküyor.
Zira Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu “mitingde” verdiği mesajlar yurtta ve dünyada anında yerini buldu.
Ulusal ve dünyanın sayılı gazeteleri Başbakan’ın “Sakarya mitinginde” yaptığı konuşmalara geniş yer verdi…
Aynı akşam televizyon kanallarının tartışma programlarını izlediğimde de genelde “Sakarya mitingine” atıfta bulunulduğunu gördüm.
17 Aralık operasyonundan sonra “Sakarya mitinginin” bir ölçü olduğu ve “milli iradenin” beklenenin aksine Başbakan’a sahip çıktığı konuşuldu.
Hatta Sakaryalıların daha önceki “mitinglere” oranla daha yoğun şekilde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “sahip çıktığı” ifade edildi…
Doğrusu “miting” alanına baktığımızda bunun aksini söylemek mümkün değil. Gerçekten’de Sakaryalılar Başbakan’a sahip çıktı.
Sakarya, 17 Aralık operasyonu ile zor durumda bırakılmaya çalışılan Başbakan’a “yanındayız” mesajı vermek için o meydanda toplandı.
Sakarya’dan Kent Meydanı’ndan verilen “mesaj da” yerine ulaştı. Hatta “okyanus ötesine” bile gitti…
Gerçekten de Başbakan’ın “Sakarya mitinginde” söyledikleri öyle yenilir yutulur şeyler değildi.
Bu operasyonun arkasındaki isimlere “egemenlik yargının ve yürütmenin değil, milletindir” diyerek en anlamlı cevabı verdi.
Kısacası “Sakarya mitingi” Başbakan’a “moral” olurken verilen “mesajlar” açısından da “ilk” oldu…
Bu arada Başbakan’ın “Sakarya mitingi” Türkiye ve dünya genelinde büyük yankı bulurken yerelde beklentileri karşılamadığı konuşuluyor.
Aslına bakarsanız bu şekilde düşünenlere hak vermekle birlikte, yapılan eleştirilere katılmadığımı da söyleyebilirim.
Zira ülke yangın yerine dönmüş, ortada resmen bir “darbe girişimi” var, böyle bir ortamda Başbakan’dan Sakarya için “müjdeler” vermesini beklemek doğru değil…
Düşünün, bir yandan “darbecilerle” uğraş, diğer yandan bu girişimin sonucu dibe vuran “borsa” ve tarihi bir yükseliş gösteren “dövizin” ateşini düşürmeye çalış.
Öte yandan da “darbecilerin” yeni yeni teşebbüslerine engel olup “demokrasiye” sahip çıkma adına bunlarla uğraş.
Elbette öncelik ülke menfaati olacaktır. Elbette ki ilk önce “demokrasi” ve “milli iradeye” sahip çıkılacaktır.
Yoksa “milli irade” elden gittikten sonra Sakarya’yı Türkiye’nin “incisi” yapacak projeler hazırlasanız n’olur?
Velhasıl “Sakarya ‘milli iradeye’ sahip çıktı.” Bence bu “mesaj” çok önemliydi. Sakarya ile ilgili “projeleri” ilerleyen günlerde Zeki Toçoğlu açıklar. Merak etmeyin…
Next