Bugün 2017 yılının son günü.

Koskoca bir yılı daha acısıyla tatlısıyla geride bırakıyoruz.

2017 yılında yine birçok güzel olayın yanı sıra, içimizi acıtan, bizi çok üzen bir sürü şey yaşandı.

Her yeni yılın başlagıncında olduğu gibi yine hepimiz 2018'in bize sağlık, mutluluk, huzur, iş, para ve daha birçok şey getirmesini dileyeceğiz.

Dileyeceğiz dilemesine de, bugün de hergün olduğu gibi takvimden bir yaprak kopacak. Sadece tarih değişecek. Bunun da hayatımızı değiştirmesini beklemek sizce de biraz kolaycılık değil mi?

Rutin bir şekilde değişen tarihin, bir anda talihimizi değiştirmesini beklemek ne kadar doğru?

Yeni yıldan, yeni ve güzel beklentiler içinde olmak için önce kendimizi değiştirmemiz gerekiyor.

Biz değişirsek eğer herşey değişir.

Yazar Mehmet Lütfi Arslan'ın da dediği gibi, "Kimse ve hiçbir şey değişmez, ancak sen değişirsin. Sen değişirsen her şeyin değişebileceğini ümit edebilirsin.”

Ama sen değişmezsen ne imtihanın, ne imkânların ne de şartların değişeceğine dair bir ümit hakkın olmaz, çünkü değiştirmek bizimle alakalı bir keyfiyet değildir, biz istediğimizi değiştiremeyiz.

Hattızatında biz hiçbir şey değiştiremeyiz. Değiştirebildiğimiz ancak kendimizdekilerdir. Onları değiştirme iradesini göstermek ise her şeyin değişebilmesinin önünü açmak demektir.

Madem değişiklik istiyorsun, önce kendi nefsinde bir değişim başlatmalısın. Bu ise kardeşim, çoğalmakla olur. Kendini, dostlarını, zamanını ve ümidini 'çok' kılmalısın..."

O halde, 2018'den ilk beklentimiz, kendimizi değiştirmek olmalı.

Biz daha iyi, daha faydalı bir insan olmak için daha çok çaba gösterirsek, inanın her şey daha güzel olacak.