Koca bir yılı daha geride bırakıp 2018’e merhaba dedik. Allah hepimize hayırlı uğurlu bir yıl nasip etsin.

İnşallah kimsenin burnunun kanamadığı, kansız, gözyaşı dökülmeyen, anne ve babaların ağlamadığı bir yıl olur.

Bu fazlaca iyimser bir temenni olsa da, geçtiğimiz yılın bilançosu çok ağır olunca insan ister istemez böyle bir dilekte bulunuyor…

Nitekim 2017’de dünya genelindeki olaylara bakacak olursak, yine pek de iyi geçmediğini söyleyebiliriz.

Zira 2017’de de geçmiş yıllarda alışık olduğumuz üzere dünyaya yine “kan” ve “gözyaşı” hâkim oldu.

Tabi bu “kan” ve “gözyaşı” İslam ülkelerinde yaşandı. Hep çile çeken, “zulüm” gören Müslüman insanlar oldu…

2018’de de durumun pek farklı olmayacağı ortada. 2017’nin sonlarına doğru ABD’nin İsrail elçiliğini “Kudüs’e” taşıma kararı bunun göstergesi.

Bu karar “Ortadoğu’da” zaten hiç eksik olmayan “kan” ve “gözyaşını” daha da arttıracak gibi gözüküyor.

Zaten ABD Başkanı’nın bu kararı imzalamasının ardından yaşananlar da Müslümanları zor bir yıl daha beklediğini ispat ediyor…

Neyse ki bu sefer Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin bu kararına haklı olarak net bir duruş sergiledi.

Gerek ABD’nin, gerekse İsrail’in “yüksek perdeden” hiç beklemediği bu duruş karşısında kısa süreli olsa da “afalladıkları” ortada.

Hele Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuyu BM Genel Kurulu’na taşıyıp istediğini alması, ABD ve İsrail adına tam bir “şok” oldu…

Gerçi ABD ve İsrail, Birleşmiş Milletlerin bu kararına rağmen geri adım atmayıp yine bildiklerini okuyacaklar.

Elbette gözlerini “kin” ve “nefret” bürümüş bu ülkelerin ekmeğine bazı “Arap ülkelerinin” yağ sürmesi de ABD ve İsrail’i heveslendirdi.

Buna rağmen ABD ve İsrail için 2018 yılı diğer senelere oranla öyle istedikleri gibi “at koşturacakları” bir yıl olmayacak…

Netice itibariyle etrafımız tam anlamıyla bir “ateş” çemberi. Dolayısıyla bölgedeki “ateşin” 2018’de sönmesi veya en azından hafiflemesini beklemek fazla iyimserlik olur!

ABD’si, İsrail’i, batısı, velhasıl “haçlı zihniyeti” 1. Dünya Savaşı’yla işgal ettiği “Ortadoğu’da” öyle büyük “kin” ve “nefret” tohumu ekti ki, bölgenin huzura ermesi çok zor!

Anlayacağınız “dünyada kin ve nefret öyle fazla ki, 2018 ne yapsın?” Biz yine de 2018’in ülkemize ve dünyaya huzur getirmesi temennisinde bulunalım…