Geçen gün “medyadetay.com’da” okudunuz. Cumhuriyet Mahallesi Şal Sokak’ta bir hastaya müdahaleye giden ambulans trafikte sıkışıp kaldı.
Her ne kadar ambulans “sirenlerini” çalıp bir tarafını yırtsa da sıkışan trafikte bir adım bile ilerleyemedi.
Sonuçta ambulansta bulunan görevliler araçtan inerek hastanın bulunduğu mekâna doğru koşarak gitmek zorunda kaldılar…
Tabi sıkışan trafikte koşarak vakaya müdahale etmeye giden görevliler zamanında yetişebildi mi yetişemedi mi bilemiyoruz.
İnşallah “112 ekipleri” ambulans ile ulaşamadıkları hastaya koşmak suretiyle zamanında yetişip anında gerekeni yapmıştır.
Yani sıkışan trafik yüzünden bir can kaybedilmemiş ve insanların yüreğine ateş düşmemiştir…
Kuşkusuz bu kadar daraltılıp üzerine bir de araç parklarına izin verilen bu yollarda ambulansın kalması ne ilk olacak ne de son.
Özellikle akşam 17.00 ile 20.00 arası Şerefiye Camii’nden Adapazarı Belediyesi’nin önüne araçla gitmenin tam 35 dakika aldığı bu yollarda daha çok ambulans yolda kalır.
Hele es kaza sokak aralarına hasta için bir ambulans girdi mi inanın sokaktan çıkması en az bir saat alır…
Şimdi şu soruya bir cevap bulmak lazım. Maazallah Cumhuriyet Mahallesi Şal Sokak’ta sıkışan trafik yüzünden hasta kaybedilse bunun sorumluluğu kime ait olacak?
“112 ekiplerine mi” araç sahiplerine mi? Yoksa yolları bu kadar daraltıp trafiği içinden çıkılmaz bir hale getirenlere mi?
Galiba burada kabahatin büyüğü Cumhuriyet Mahallesi Şal Sokak’ta oturup da hastalanan vatandaşta…!
Kimse kusura bakmasın. Son çalışmalarla ortaya çıkan “çevre düzenlemesine” kimsenin bir şey dediği yok.
Ancak yolların bu kadar daraltılmasından hiç kimse memnun değil. Trafikte olan hemen hemen herkes yapılan işten şikâyetçi.
Hani bir ara toplu taşıma araçlarının rengini bile vatandaşa soranlar bu konuda bir anket yapsa inanın çok kötü bir cevap alırlar…
Ne akla hizmet yolları bu kadar daralttınız anlamak mümkün değil. Hadi daralttınız, bari araç parklarına izin vermeyin.
Yolları bu kadar daraltıp iki aracın yan yana geçmesi neredeyse imkânsız hale gelen caddelerde araç parkına izin verdiğiniz müddetçe ambulans da yolda kalır hasta da.
Artık bu saatten sonra geri dönüş de imkânsız olduğuna göre ambulans yolda, hasta sedyede kalmış önemli değil. “Ölen ölür daralan yollar bizimdir.” İşte bu kadar basit…