Eşler birbirlerine karşı nasıl davranmalı, nasıl yaklaşmalı?

Birbirlerine karşı tutumları nasıl olmalı?

Uzman Psikolojik Danışman Adem Gültekin, mutlu bir evliliğin 7 formülünü açıkladı.

İşte mutlu ve huzurlu bir evliliğin 7 önemli püf noktası:

1-En başta şunu söyleyebilirim ki evlilikte ben değil, biz olmalı. En başta onunla başlamak istiyorum. Çünkü bencil tavırlar, sürekli kendini haklı görme, eşini bir rakip olarak görme, bir şekilde üste çıkma çabası vs. filan bunlar evliliği götürmez. Dolayısıyla ben değil, biz duygusu olmalı. Hani derler ya bir elmanın iki yarısı. Burda önemli olan biz duygusunu öncelikle hissedebilmektir. Bencil olmamaktır. Öncelikle bunu vurgulamak isterim.

2-İkincisi tabii ki sevgi. Yani Yunus Emre'nin bir sözü vardır, ben bunu hep paylaşırım. Sevgi gelince bütün eksiklikler biter diyor. Sevgi kusurları yok etmez. Aslında sevgi demek, kusurları da kabul etmek demektir. Dolayısıyla bu anlamda eşlerin birbirlerini sevmesi tabiki evliliğin önemli unsurlarından birisi. Çünkü eksiklikler sevgiyle kapanıyor.

3-Üçüncüsü saygı. Yani birbirlerine karşı saygılı da olmak zorundalar. Hatalarına karşı birbirlerine hoşgörülü olmak zorundalar. Saygı dediğimiz zaman sadece eşlerin birbirlerine saygı duyması değil, ailelerine de saygı duyması çok çok önemli. Çünkü aslında aileler de evleniyor. Eğer bir eş, eşinin kendi anne ve babasına yani ailesine, saygı göstermesini bekliyorsa aynı saygıyı kendisi de eşinin ailesine göstermeli. Yani evlilikte eşlerin hem ailelerine hem de birbirlerine karşı saygılı olmaları da gerçekten çok çok önemli.

4-Dördüncü olarak aklıma gelen güven. Eşlerin birbirlerine karşı güven duygusu çok önemli. Hatta zamanla sevgiden çok daha önemli bir hale geliyor. Örneğin eşinin telefonunu kilitlediğini, şifrelediğini söylüyor. Bu, hep karşımıza çıkan bir manzara. Eşten gizlenecek bir şey olmamalı. Eğer birbirlerine karşı güven duygularını kaybederlerse bu, evliliği ciddi anlamda yıpratacaktır. Onun için olmazsa olmazlardan biri de eşlerin birbirlerine güven duymaları ve hayal kırıklığına uğratmamalarıdır diye düşünüyorum.

5-Aklıma gelen başka bir husus ise eşlerin birbirlerine karşı anlayışlı olması. Bu da çok önemli. Eşlerin birbirlerine tolerans göstermeleri gerekir. İki eş belki farklı farklı karakterlere de sahip olabilirler. Sonuçta evliliğe kendi hayatlarından getirdikleri birçok şey var. Ama eşlerin bunları bir şekilde anlayışlı karşılaması lazım. Yani eşinizin hoşunuza gitmeyen şeyleri olabilir veya onun siz de hoşuna gitmeyen tarafları olabilir. Bunları anlayışlı bir şekilde, toleranslı bir şekilde hoşgörüyle kapatmak, kabul etmek lazım diye düşünüyorum.

6-Bir de eşlerin paylaşması, hayatın gerçekten müşterek olduğunu unutmamaları lazım. Eşlerin ortak zevklerinin de bulunabileceğini düşünüyorum. Örneğin televizyonda bir dizi izlenecekse beraber izlenmeli, sosyal medyayla ilgili paylaşımlarda çok fazla ayrılılık olmamalı. Aynı anlayışla sofraya oturmak, evde birlikte vakit geçirmek, hayatı paylaşmak bu da gerçekten çok önemli. Biz buna kısaca zaman ayırmak ve paylaşmak diyelim, ortak noktalarda buluşmak diyelim.

7-Ancak çocukların da kesinlikle ihmal edilmemesi lazım. Eşlerin birbirini ihmal etmemesi ve evde mutlaka sohbet ortamını oluşturmak çok önemli. Eşler birbirlerinin dertlerini dinlemeli. Eş, eşi terapi de eder, eş eşi terapiye mecbur da eder. Dolayısıyla yeri gelir, birbirlerinin dertlerine karşı, birbirlerinin psikoloğu olabilmelidirler. Onun için birlikte vakit geçirmek ve özellikle çocuklara da zaman ayırmak bence çok önemli.

Sağlıcakla kalın…