Dün “Neslihan Hanım’dan özür diliyorum” başlıklı yazım üzerine gün boyu telefonda “şikayet” dinledim.Genelde “şikayetler” aynı konu etrafında dönüp durdu. Etrafa yayılan “pis kokular” hemen hemen herkesin ortak konusu olmuş.İnsanlar bu “pis kokudan” öyle
Dün “Neslihan Hanım’dan özür diliyorum” başlıklı yazım üzerine gün boyu telefonda “şikayet” dinledim.
Genelde “şikayetler” aynı konu etrafında dönüp durdu. Etrafa yayılan “pis kokular” hemen hemen herkesin ortak konusu olmuş.
İnsanlar bu “pis kokudan” öyle bıkmış ki, dertlerini telefonda bize anlatırken kulağımıza gelen sesin “desibeli” hayli yüksekti…
Bizden istenen Adapazarı Şeker Fabrikası ile ilgili bu konuyu daha fazla gündemde tutmamız yönünde oldu.
Elbette biz dilimiz döndüğünce gündemde tutarız ama bu şehrin ilgilileri, yetkilileri, idarecileri vurdumduymaz oldukça, bir sonuç almak mümkün değil.
Biz sadece konuyu gündemde tutmakla kalırız ve Sakaryalılar, özellikle fabrikaya yakın yerde oturanlar bu “pis kokuyu” teneffüs etmeye devam eder…
Bu konuda yapılması gereken iş Sakarya’da ki kurum ve kuruluşların hemen harekete geçip belirli yaptırımları devreye sokmasıdır.
Ama Sakarya’da bunu yapıp, “yetkisini halk ve şehir yararına” kullanacak “cesur yürekli” bir görevli bulunmadığından bu işler hiçbir zaman çözülmez.
Zira bunca yıllık meslek hayatım boyunca Sakarya’da bu ve bu gibi durumlarda şehrin veya insanların yararına bir takım işler yapıldığına hiç şahit olmadım…
Bugünde Adapazarı Şeker Fabrikası’nın etrafa yaydığı “pis koku” ile ilgili “irade” gösterecek bir yetkilinin çıkacağını sanmıyorum.
Öyle olsaydı bugüne kadar Adapazarı Şeker Fabrikası’nın kapısını çalar bu “pis konunun” hesabı sorulurdu.
Gerekli uyarılar yapılıp, önlemler alınıncaya kadar Adapazarı Şeker Fabrikası’nın kampanya dönemi ertelenebilirdi…
Daha önce ki yazılarımda defalarca dile getirdim. Adapazarı Şeker Fabrikası artık bulunduğu yerden taşınmalı.
Zira bu şehir daha fazla Adapazarı Şeker Fabrikası’nın “eziyetini” çekemez. Çekmek zorunda da değil.
Kaldı ki insanlara ve çevreye verilen zarar sadece etrafa yayılan “pis koku” ile de sınırlı değildir.
Pancar çeken kamyonlar ayrı bir sorun teşkil etmektedir. Güzergâh boyunca asfalta bıraktıkları çamur sürücüler için büyük bir tehlike arz etmektedir.
Keza “küspe” taşıyan traktörler o bölgedeki trafik için ciddi bir tehlikedir. Duble yol girişine dökülen “küspe” o yolda her an bir kazaya sebebiyet verebilir…
Bütün bu olumsuzlukları üst üste koyduğunuzda Adapazarı Şeker Fabrikası için yapılacak çok fazla bir şey yoktur.
Yapılması gereken şehir merkezi dışında bir yer belirleyip, Adapazarı Şeker Fabrikası’nı o bölgeye taşımaktır.
Bu da “mevcut idarecilerle mümkün değil” gibi gözüküyor. Dolayısıyla biz Neslihan Hanım’dan daha çok özür dileriz…
Next