Neredeyse her gün gelen “şehit” haberleri hepimizi derinden sarsıp onlarca ailenin yüreğine ateş düşerken birilerinin başka işlerin peşine düşmesinin izahı yoktur.

Hele bu işlerin arkasında da Sakarya’da ki sözüm ona bazı AK Partililerin çıkması, akılla, mantıkla izah edilecek bir durum değildir.

Cumhurbaşkanı, Başbakan, asker, polis, velhasıl herkes “terörle” uğraşıp ülke “şehitler” verirken, “vicdan yoksunu” bazı AK Partilileri Allaha havale ediyorum…

Bu kısa girişten sonra gelelim neden bu kadar gerildiğime. Dün bir internet sitesi bir haber yapmış.

Buna göre AK Parti’ye yakınlığı ile bilinen bir internet sitesinin sahibinin yakınları, daha doğrusu eşi, torunu, tombalağı Sakarya’da ki bir kuruma yerleştirilmiş.

Gerçi bu resmi kuruma iş yapan “taşeron” firmada çalışmaya başlamışlar ama yarın bunlar o kurumda “kadroya” da alınırlar, merak etmeyin…

Kimse kusura bakmasın. Bir yıl veya iki yıl, hatta 6-7 ay önce olsa “olur öyle şeyler” deyip geçerdim. Üzerinde bile durmazdım.

Ancak ülkenin başında öyle bir bela var ki, askerimiz, polisimiz her gün “şehit” edilirken, bunu fırsat bilip “yangından mal kaçırmanın” anlamı yoktur.

Millet “vatan derdine” düşüp, polisimiz askerimiz “şehit” edilirken akan “kanın” arkasından iş çevirmek hangi “vicdana” sığar? Bu kadar mı gözünüz döndü...?

Size söyleyecek aslında o kadar çok ağır ifadelerim var ki, o ifadeler bile size “kifayetsiz” kaldığından telaffuz etmek istemiyorum.

Ancak şunu bilin ki, bu işin içinde olan kim varsa Vallahi de Billahi de AK Parti camiasına ve bu davaya yakışmıyorsunuz.

Siz; Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın dolayısıyla AK Parti’nin sırtında “asalaktan” başka bir şey değilsiniz. Bu yapılanlar dünya ve “ahrette” yanınıza kar kalmaz bilesiniz…

Zaten “7 Haziran’dan” buyana “kadro” ve işe alınmalar ile ilgili Sakarya’da işin çivisi çıktı. AK Parti biraz “oy” kaybı yaşayınca bazı bürokratlar “kadro” telaşına düştü.

Kimi sıcağı sıcağına kendilerine kadro alırken, kimi de yıllar sonra sınavsız sorgusuz “devlet memuru” oldu.

O da bazılarını kesmedi, anası, danası, kızı, kısrağı, torunu, tombalağı “maaile” bir “kamu kuruluşuna” yerleştirildi. Biraz “rahvan” gelin ya. Bu ne böyle…?

Yazık; Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu ülkedeki PKK “terörü” yüzünden ne sıkıntılar yaşıyor.

Onlar bu sıkıntılara göğüs gerip bir yandan da ülkeyi yönetmeye çalışırken Sakarya’da ki bazı AK Partililer “kamu kuruluşlarını” parselleme telaşında.

Sizin anlayacağınız; “memleket can, bazıları et derdinde.” Ama olsun, siz kadroları paylaşmaya devam edin. Biz “şehitlerimize” sizin yerinize de ağlarız…