Yaklaşık 75 gün süren “Başkurt Kablo ve Motor Fabrikası’ndaki” grev, yapılan görüşmeler sonrasında nihayete erdi.

İmzaların atılmasıyla birlikte “grev mutlu son ile bitti” diyebilmeyi isterdik ama maalesef öyle olmadı.

Verilen onca mücadeleye rağmen sonuçta varılan anlaşmadan işçi yerine işveren mutlu olan taraf oldu…

Oysa son günlerde grevdeki işçilere valisinden, siyasetçisine, muhalefetinden iktidar partisine kadar destek gelmişti.

Bu destek sonrasında da grevdeki işçileri ümitlendiren açıklamalar yapılıp “grevin” işçinin hakkı korunarak sona erdirileceği ifade edilmişti.

Sonuçta hiç de öyle olmadı. Yapılan görüşmelerde sanki işçi değil de işveren gözetilerek “grev” sona erdirildi…

Nitekim bu konuda sendika temsilcilerinin de imzalanan sözleşmeden memnun olmadığını söylemek mümkün.

Zira işçilerin bağlı bulunduğu Çelik-İş Sendikası Sakarya Şube Başkanı Rıfat Kurt da bir basın toplantısı düzenleyerek bunu “itiraf” etti.

Rıfat Kurt; işçinin taleplerini yerine getiremediklerini bunun da bazı sebepleri olduğunu söyledi…

Şimdi imzalanan sözleşme gereği greve katılan işçiler pazartesi günü fabrikada “işbaşı” yapacak.

Ancak “işbaşı” yapma konusunda işçiler arasında görüş ayrılıkları olduğu ve bazı işçilerin çok da istekli olmadığı ortada.

Büyük bir ihtimalle imzalanan sözleşme nedeniyle hayal kırıklığına uğrayan işçilerden bir kısmı pazartesi günü “işbaşı” yapmayarak “istifa” edecek…

Kolay değil, hakkını aramak adına işverene karşı “greve” çık, son zamanlarda da ipleri iyice ger ancak sonuçta hüsrana uğra.

Böyle bir gerginlikten sonra işçilerin, işveren karşısında ne duruma düştüğünü düşünebiliyor musunuz?

Artık bu saatten sonra “işbaşı” yapsanız bile “greve” katılan işçilerin o fabrikada rahat olacaklarını düşünmek biraz zor…

Netice itibariyle büyük bir ümitle Ankara’ya giden “grevdeki” işçiler, tam bir hayal kırıklığı ile Sakarya’ya döndü.

Şimdi ya hiçbir şey olmamış gibi “işbaşı” yapıp kendilerini işverenin insafınabırakacaklar, ya da bu mübarek “Ramazan” günü işsiz kalacaklar.

Doğrusu arkasında sendika olup da yapılan toplu sözleşme görüşmeleri sonucunda “işçiler çırak çıktı”gibi bir anlayışın karşımıza çıkması biraz tuhaf kaçtı…