İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nca kabulünün 67. yıldönümü olan bu gün yüzyıllar boyunca süren bir mücadelenin ürünü olarak, insanların doğuştan ve eşit bir biçimde sahip oldukları hakları ifade eden uluslararası bir belgenin kabul edilişinin kutlandığı bir gündür.

İnsan hakları sorunu, bütün ülkelerin gündemindedir. Bütün ülkelerin hükümetleri, insan hakları ihlallerine meydan vermemeyi başlıca görev olarak kabul etmek durumundadır. Ancak insan haklarının korunması görevi, sadece Hükümetlerin başarabileceği bir iş değildir. Bu görev, bütün kuruluşların, bütün insanların işbirliğini gerektirmektedir. Bu çerçeve içerisinde, insan hakları bilincinin ve insan haklarının tam olarak benimsenerek uygulanması için gerekli sorumluluk duygusunun toplumda ve bütün insanlarda bulunması büyük önem taşımaktadır.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamenin tarihi Birleşmiş Milletler Bünyesinde 1946 yılında insan haklarının geliştirilmesi amacıyla bir İnsan Hakları Komisyonu oluşturulmuştur. Kendi inisiyatifiyle veya Genel Kurul ve Konseyin istemi üzerine harekete geçebilen bu komisyonun görevi, insan haklarıyla ilgili her konuda inceleme ve tavsiyelerde bulunmaktı.

Birleşmiş Milletler Antlaşmasında önemli bir yer tutan insan hakları, ilk kez 10 Aralık 1948 tarihinde BM Genel Kurulunca kabul edilen “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” ile özel bir düzenlemeye konu olmuştur.

Çağdaş insan hakları anlayışını yansıtacak ve tüm Birleşmiş Milletler üyesi devletler için geçerli standartları içeren bir belgeye duyulan ihtiyaç sonunda bu metin ortaya çıkmıştır. 1946 yılında kurulan İnsan Hakları Komisyonu öncelikli çalışma konusu olarak böylesine bir uluslararası belgenin hazırlanmasını kararlaştırmıştır. Bildirgenin hazırlanması sürecinde kişilere tanınacak hakların listesi ve insan hakları konusundaki uluslar arası denetimin ulusal egemenlik karşısındaki gücü ve etkinliği konularında Genel Kurulda önemli tartışmalar yaşanmıştır.

Evrensel Bildirgenin ilanından sonraki yıllarda tüm dünyada insan hakları ihlallerinin önlenmesine yönelik uluslararası mekanizmalar oluşturulmuş ve işletilmeye başlanmıştır. Öyle ki artık insanlık suçu işleyenlerin yargılanabileceği uluslararası mahkemeler oluşturulması aşamasına ulaşılmıştır. Tüm bu gelişmelerin anlam ve öneminin Dünya kamuoyunca paylaşılması, insan haklarının korunması ve güvence altına alınması konusunda tüm Dünyada insanların bilgilendirilmesi, insan hakları bilincinin yaygınlaştırılması amacıyla Evrensel Bildirge’nin kabul edilişinin yıldönümü olan 10 Aralık, Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanmaktadır.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde Hak ve özgürlükler

10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nca kabul ve ilan edilmiş olan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, önsözüyle birlikte 30 maddeden oluşmakta, 1-21. maddeler arasında klasik temel haklara, 22-27. maddelerde ise sosyal ekonomik ve kültürel haklara yer verilmektedir. Beyanname tüm insanların hiçbir ayrım gözetilmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olmasını garanti altına almaktadır. Buna göre, herkes cinsiyet, ırk, renk, din, dil, yaş, tabiyet, düşünce farkı, ulusal veya toplumsal köken, zenginlik gibi fark olmaksızın kanun karşısında eşittir.

Sağlıcakla kalın…