Kötümü oluyor, hayır. Estetik olarak baktığımızda gayet güzel duruyor. Hatta eskisinden daha şık olduğunu söyleyebiliriz.
Zira daha önce döşenen uzun taş plakaların kırılması ve uzun süre kendi haline bırakılması Çark Caddesi’ne hiç ama hiç yakışmıyordu…
Şimdi gelelim avuç dolusu para ödenerek yapılan o uzun taş plakaların neden kırılıp tahrip olduğuna.
Malum Çark Caddesi “trafiğe” kapalı bir alan! Burada bulunan esnafın mal ihtiyacını karşılamak adına günün belirli saatleri “trafiğe” açılıyor.
Bu saatler içinde de esnaf mal ihtiyacını karşılama fırsatı buluyor. Zaten ne oluyorsa da bu saatler arasında oluyor…
“Trafiğe” açıldığı saatlerde Çark Caddesi yoğun bir araç akınına maruz kalıyor. İşyerlerine mal getiren araçların biri gidip öbürü geliyor.
Ancak Çark Caddesi’ndeki o taş plakalara binek veya küçük kamyonet türü araçlar zarar vermiyor.
O taş plakaların kırılabilmesi için bu tür araçlardan çok “ağır tonajlı” kamyonların Çark Caddesi’ne girmesi gerekiyor…
Doğrusu Çark Caddesi “trafiğe” açıldığında hangi araçların girmesine izin veriliyor, onu bilmiyorum.
Ancak zaman zaman “ağır tonajlı” hem de neredeyse “TIR” türü araçların da bazı iş yerlerine mal indirmek için girdiklerini söyleyebilirim.
Tabi bu “ağır tonajlı” araçlar Çark Caddesi “trafiğe” açılır açılmaz caddeye girmiyor. Bunun için gecenin ilerlemiş ve uygun saatleri bekleniyor…
Özellikle gece yarısından sonra Çark Caddesi’ne giren bu araçlar hiçbir denetimle de karşılaşmadan ortada“cirit” atıyor.
Hal böyle olunca da Çark Caddesi’nde ki bu taş plakalar çatır çatır orta yerden kırılıp tahrip oluyor.
Tabi olanda canım Çark Caddesi’ne ve belediyenin kasasına, dolayısıyla da vatandaşın cebine oluyor…
Tekrar ediyorum. Çark Caddesi’ne “ağır tonajlı” kamyonların girmesine izin veriliyor mu bilmiyorum.
Ancak belirli zamanlarda Çark Caddesi “Altın Han” önünde bu tür araçlara rastladığımızı söyleyebiliriz.Kaldı ki zabıta araçlarının da o bölgede gezdiği biliniyor.
Dolayısıyla biz yetkilileri; “Çark Caddesi’ne ağır tonajlı kamyon sokarsanız böyle olur” deyip uyarımızı yapalım. İnşallah dikkate alan biri çıkar…
