Matematik hiç sevmedim, sevmeyeceğim de… Oysa yaşam başlı başına bir matematik. İlişkiler bile hesap kitap işine dönmüş durumda. İnsanlar, kalplerini bile ölçüp biçiyor artık.

Benim dünyam böyle değil. Hesapsız, kitapsız, özgür… Doğasında insanlık kokan, içi sevgiyle dolu bir yaşamı seçtim. Hep sevgi oldu ana başlığım. Sevgiyi anlatan her şeye gönül verdim. Matematikten hoşlanmasam da “sosyal matematik” ilgimi çekti; çünkü orada ölçü birimi sevgiydi. Belki de ondan taşıyorum hep.

Şükür ki çevrem güzelliklerle örülü. Yol boyunca gönül heybeme çiçekler, renkler doldurmuşum; onlarla gökkuşağına dönüşüyorum. Birlikte olduğumda, paylaştığımda, çoğaldığımda her şey daha da güzelleşiyor. Sevginin kokusu yayılıyor evrene. Sevgiden doğuyoruz her sabaha; umutla, ışıkla, yeniden.

Yolculuklarda en çok sohbetleri seviyorum. Bitmeyen, dallanıp budaklanan, derinliklere inen sohbetleri… Kitaplardan, filmlerden, şiirlerden, şairlerden açılan sohbetler… Tarihe iz bırakmış bilginlerden, ruhun derinliklerini araştıranlardan, bazen de gökyüzünü dinleyenlerden. İşte o zaman zamanın anlamı kalmıyor.

Ama her zaman öyle olmuyor. Sığ sohbetler de çıkıyor karşıma. “Kazancın ne? Evin, araban, katın, yatın var mı?” gibi cümlelerle dolu, ruhsuz konuşmalar… İçi boş hesaplar, yersiz kitaplar, güç ve gösterişe dayalı erkler… Oysa benim için kıymetli olan çok daha başka. Cemal Süreya’nın bir dizesi, Can Yücel’in ardımızda bıraktığı kahkaha, Halil İnalcık’ın kaleminden dökülen tarihsel bir satır… İşte orasıdır kal denilecek yer. Orada yüreğim doyar.

Araban, lüksün, paran olabilir. Teknen seni mutlu edebilir. Evinde huzur bulabilirsin. O senin yolundur. Ama benim sorularım farklıdır. Kaç megavat gücündesin? Hangi derinliklere inebiliyorsun? Kaç sarı sayfa kokladın? Ne kadar hesapsız sevebiliyorsun?

Yeşil misin? Mavi misin? Kaç canlının başını okşayıp doyurdun? Ne kadar insansın?

Beni ne kadar hesapsız, kitapsız, sınırsız sevebildin? Kaç kucak dolusu sarıldın? “Aç kollarını” dediğimde dünyana nasıl sığdırdın beni? Koşulsuz… Kaç nefes soludun, kaç adım attın?

İşte, tüm hesabım bu.

Hesapsız kitapsız sevmek