Herkes köstebeklik peşinde değil ama…
İsim peşinde koşan çok…
Çalıştığı kurumdan “şu şu isimler paralelci mi” diye soran sayısı da azımsanmayacak derecede…
Özellikle de bana soruyorlar, ne hikmetse…
"Neden bazı isimleri açıklamıyorsunuz, korkuyor musunuz" diye de serzenişte bulunanlar cabası…
Bakın beyler…
Her şeyin, yani bir işin ahlaki yanı vardır…
Biz bu süreçte kimseyi rencide etmedik…
Açığa alınan bir sürü memur, hekim, hakim, savcı ve bürokrat oldu…
Genelde ya rumuz kullanıldı, ya da sadece kurumun ismi verilerek sayıları yazıldı…
En azından yazı yazdığım medyadetay.com bu konuya çok iyi riayet etti…
Başka medya kurumlarının ne yaptığı bizi ilgilendirmiyor…
Biz her zaman işin insani ve ahlaki yönüne bakarız…
İftira ile olaya bakmayız…
Çamur atanlara pirim vermeyiz…
Hele hele fitne tohumu ekmeye çalışanlara hiç yüz vermeyiz…
Medyanın görevi kamuoyunu doğru bilgilerle aydınlatmaktır…
Evet…
Bizim de elimizde istihbari bilgiler var…
Fakat bu bilgileri alenen ve açıktan paylaşmayı basın etiği açısından doğru bulmuyoruz…
Bu bilgilerin peşine düştüğümüzden elimize geçmiyor…
Bu bilgiler kendiliğinden bize geliyor…
Sakarya paralel yapıyla geçmişte hiç mücadele etmedi, maalesef…
Paralel yapıya mensup devlet kurumlarında çalışanların sayısı kulağıma geldikçe ürpermedim desem yalan olur…
Kim bunları bu güne kadar sakladı?
Ya da korudu?
Hala korunanların olduğunu kulağımıza üfleyenler de az değil…
Bu işin kaçarı yok…
Kurtuluşu da yok…
Koruyanlar bir gün açığa çıkacak…
Çok yakındır…
Bekleyin…
Sağlıcakla kalın…