Geyve fay hattında yeni bir depremin meydana gelip gelmeyeceği konusu, uzmanlar tarafından sıkça gündeme getiriliyor...

Türkiye, son yıllarda yıkıcı depremlerle karşı karşıya kalırken, Anadolu’nun sismik açıdan oldukça aktif bir bölgede yer aldığı gerçeği bir kez daha gözler önüne serildi…

Ülkenin pek çok noktasında küçük ve büyük ölçekli depremler hissedilirken, bilim insanları potansiyel risk taşıyan fay hatlarına dikkat çekiyor...

Geçtiğimiz günlerde Bursa’nın Gemlik ilçesinde yaşanan depremler ile ilgili konuşan ve 6 Şubat depremlerini önceden tahmin eden Deprem Bilimci Serkan İçelli, Geyve fayıyla ilgili kritik uyarılarda bulundu…

Sayın İçelli, "İznik, Mekece ve Geyve hattımızda sismik bir boşluk var. Bu hatta bir hareketlenme yaşanırsa, 7.4 büyüklüğünde bir depreme her zaman hazırlıklı olmamız gerekiyor" ifadeleriyle ciddi bir ihtimali dile getirdi...

Geyve fayı üzerine geçmişte pek çok yazı yazılmış ve bende bu köşede çok kez konuya dair önemli değerlendirmeler de bulundum…

Sakarya Üniversitesi’nde 2016 yılında kentsel dönüşüm üzerine gerçekleştirdiğim yüksek lisans çalışmaları sırasında, jeofizik dersimize gelen Prof. Dr. Murat Utkucu hocamdan öğrendiğim bilgiler ışığında, bu fayın aktif hale geçmesinin uzak bir ihtimal olmadığını öğrenmiştim...

Bugün bazı uzmanlar bu hattaki olası bir depremin sadece Geyve'yi değil, Bilecik, Eskişehir ve Bursa gibi diğer şehirleri de ciddi şekilde etkileyebileceğini belirtiyor...

Öngörülen depremin büyüklüğüne bağlı olarak ortaya çıkacak sonuçlar yıkıcı olabilir...

Bu nedenle bölgede yaşayan herkesin tedbirli olması hayati önem taşıyor... Deprem riski karşısında dirençli yapıların inşasına öncelik vermek, ihmale gelmeyecek bir zorunluluk haline gelmiştir…

Kentsel dönüşüm projelerine destek vermek bir tercih değil, güvenli yaşam alanları oluşturmak adına bir mecburiyettir...

Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar’ın "En önceliğimiz dirençli şehirler kurmaktır" sözü, sadece bir dilek değil, yaşamsal bir gerçekliğin altını çizmektedir…

Türkiye’nin farklı bölgelerinde…

Akdeniz ve Karadeniz kıyıları da dahil olmak üzere, deprem yaşandığına sık sık tanık oluyoruz...

Unutulmamalıdır ki, dayanıklı yapılar inşa etmek ve deprem bilincini diri tutmak, bu sismik gerçeklikle başa çıkmanın en etkili yoludur…

Marmara depreminde 1999’da yaşadığımız o acı gecenin tekrarını görmek istemiyorsak, fay hatlarıyla çevrili şehirlerimizde güvenlik önlemleri ve bilinçlendirme çalışmaları asla aksatılmamalıdır...

Tekrar böyle kara bir gün yaşamamak dileğiyle, Allah bizleri korusun...

Sağlıcakla kalın…

Deprem