Haftalardır hep aynı konuyu konuşuyoruz.

Döviz kuru ve enflasyondaki dalgalanmayla pek de uyuşmayan fiyat artışları yaşanıyor.

Döviz düşüyor ama hiçbir şeyin fiyatı düşmüyor. Tam aksine fiyatlar günlük olarak değişiyor. Hatta fahiş oranlarda artıyor.

Alışverişe çıktığınızda bir ürünü uygun fiyata alabilmek için birkaç market dolaşıp fiyat karşılaştırması yapmak durumunda kalıyorsunuz.

Çünkü özellikle marketlerde fiyatlar önemli farklılıklar gösteriyor ve açıkçası ürünleri tutturabildikleri fiyatlara satıyorlar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan haftalardır marketleri fiyatlar konusunda uyarıyor ve vatandaşı sömürenden bunun hesabını sorarız diye üstüne basa basa dile getiriyor.

Ama dinleyen kim? Bu uyarılar kimin umurunda?

Gerçekten de marketler akıl ve ahlak dışı bir sömürünün içine girmiş, adeta birbirleriyle yarış ediyor.

Zaten vatandaşın alım gücü belli, bir de buna fırsatçı marketler eklenince olan yine garibana oluyor.

Ahlaki değerlerin bir kenara bırakılarak tamamen fırsatçılık zihniyetiyle davranan bu marketler için gerçekten caydırıcı cezaların hayata geçirilmesi gerekiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan fırsatçıları insafa, vicdana ve hepsinden önemlisi de ahlaklı davranmaya davet ediyor.

Ancak görünen o ki bu çağrılar fırsatçılar için bir anlam ifade etmiyor.

O halde artık bunların vatandaşı sömürmesine izin vermemek için yapılacak tek şey var, ceza kesmek yerine ifşa etmek.

Vatandaşı sömüren, ahlak dışı hareket eden, ticareti fırsatçılığa çeviren marketlerin isimlerinin tek tek açıklanması lazım.

Çünkü ancak böyle bir uygulamayla bu fırsatçılığın ve fırsatçıların önüne geçilebilir.

Vatandaş kendisini kimin kandırdığını bilsin ki ona göre hareket etsin.