Geçtiğimiz hafta AK Parti Büyükşehir ve Erenler Belediye Meclis Üyesi E.D her iki görevinden birden istifa etti.
Yetmedi AK Parti üyeliğinden de istifa edip aldığı bu kararları medya kuruluşlarına göndererek kamuoyuyla paylaştı.
Bu kararları alırken “kadınlık gururum ve onurum gereği böyle bir karar aldım” diye de açıklama yaptı…
Peki, neydi E.D’yi böyle bir kararı almaya sürükleyen? Sosyal medya üzerinden ortaya atılan bazı iddialar.
Bu iddialar öyle ayyuka çıktı ki, ta Ankara’ya kadar ulaştı. AK Pati Genel Merkezi bu iddiaları araştırması için iki Genel Başkan yardımcısını görevlendirdi.
Sonuçta Genel Başkan yardımcıları belirli bir süre Sakarya’da kalıp iddialar ile ilgili rapor hazırlayıp ilgili yerlere sundu…
İşin bu yönünü bir tarafa bırakıp E.D’nin istifasıyla ilgili yaptığı yazılı açıklamaya şöyle bir bakmakta fayda var.
Nitekim E.D tarafından uzun uzadıya kaleme alınıp medyaya gönderilen bu açıklamada dikkat çeken iki husus var.
Bunlardan birincisi; “parti büyüklerinden, belediye başkanlarından, vekillerden, teşkilat mensuplarından en ufak bir destek göremedim” şeklindeki ifade…
Bir kere iddia bile olsa ortalık yere saçılan böyle bir duruma kimse sahip çıkmaz. Çıkmaması da son derece doğaldır.
Kaldı ki ortaya atılan iddiaların sahip çıkılacak bir tarafı da yoktur. Hele aynı iddialar neredeyse bütün belediyeleri de sarmışsa kime ve neye sahip çıkacaksın?
Burada yapılması gereken, söz konusu iddialar karşısında gereğinin yapılmasıdır. Nitekim E.D de bu konuda gereğini yapmıştır…
Diğer bir husus ise E.D’nin istifa ederken; “kadınlık gururum ve onurum gereği böyle bir karar aldım” deyip “omurgalı” bir duruş sergilemesidir.
Zaten meselenin asıl can alıcı noktası da budur. E’D bir çocuk annesi bayan olarak bu duruşu sergilerken, iddialara adı karışan diğer tarafın sessiz kalması manidardır.
Oysa ilk istifa etmesi gereken veya iddialar soruşturulup gerçek ortaya çıkıncaya kadar görevden uzaklaşması gereken karşı taraf olmalıydı…
 Elbette bu tür iddialar herkesin başına gelebilir. Ancak böyle bir iddia karşısında sokaktaki insanın istifa etmesi gereken bir makamı yoktur. Onun işi Allah’a kalmıştır.
Şayet siz siyaset yapıyorsanız, hele AK Parti gibi artık millete mal olmuş bir partide ve onun belediyelerinde görev alıyorsanız artık o makamda bir dakika bile oturamazsınız.
Tıpkı E.D gibi “gururum ve onurum gereği böyle bir karar aldım” diyerek istifa yoluna gidilmelidir. Zira “erkeklik gururu” bunu gerektirir. Tabi hala kalmışsa…