İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin insanlara yaşattığı “kar eziyetini” gördükten sonra halime şükrettim.

- İyi ki İstanbul’da yaşamıyorum.

Dedim.

- İyi ki Adapazarı’nda yaşıyorum.

Diye sevindim…!

***

Baksanıza;

İstanbullu günlerdir “karla” boğuşuyor.

İşe giden evine dönemiyor.

Evden çıkan saatlerce yolda kalıyor.

Dondurucu soğuğun ayazını iliklerine kadar yaşıyor…!

***

Yollar kapalı, araçlar çalışmıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi yolları açıp “tuzlayacağı” yerde “kartopu” oynuyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu desen “balık restoranında” keyif yapıp, balık tuzluyor.

Garibim millet de yollarda çile çekiyor.

Basiretsizlik, iş bilmezlik, aymazlık hepsi birleşmiş adı da Ekrem İmamoğlu olmuş.

Şaşırdık mı?

Tabii ki hayır…!

***

Tamam.

Böylesi yoğun bir kar yağışı 70 yıldır görülmedi.

İyi güzel de insan yine de tedbir alır.

Yetkililer günler öncesinden bas bas bağırdı.

Uyarılar neden dikkate alınmadı?

Sen bir yolları “tuzlamaktan” bile aciz kalırsan manzara bu olur.

Gerçi İstanbul’a bir iki kar tanesi düştüğünde de şehrin halini gördük…!

***

Aynı kar bu bölgeye de düştü.

Adapazarı şehir merkezi tertemiz!

Köy yolları açık!

İş makineleri vızır vızır çalışıyor.

Tuzlanmayan yol yok.

Gel de Sakarya’daki başkanlara “iltifat” etme…!

***

Kocaeli de öyle.

Dün bir iş için Kandıra’ya gitmek zorunda kaldık.

Oradan da İzmit üzerinden Adapazarı’na geçtik.

Kaynarca duble yolunda bir tane kar yok.

Kaynarca’nın içi tertemiz!

Kocaeli Büyükşehir sorumluluk alanlarındaki yollara sanki kar yağmamış.

Demek ki gerçekten “çalışınca oluyormuş…!”

***

Netice itibariyle;

İstanbul, İstanbul olalı böylesine bir “zulüm” görmedi.

Bu “zulmün” mimarı ve baş sorumlusu da;

- Her şey çok güzel olacak.

Diye İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’dur.

Karla mücadelede bu kadar başarısız oluyorsan sen bu işi yapma.

Ortalıkta;

- Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyım.

Diye dolaşma.

Bırak git…!