Hafta sonu havalar çok sıcaktı…

Serinlenmek için bir yerlere gitmemiz gerekirdi…

Aklımıza serinlenmenin tek yolu yayladır diye geldi…

Bu aklımıza gelen düşünceyi fiiliyata dökmek adına hangi yaylaya gidelim ismi geldi…

Bu isim…

Daha doğrusu bu yayla Hendek Dikmen yaylası olsun dedik…

Zira Dikmen yaylasında şenlikler de başladı…

Neyse…

Adapazarı’ndan Dikmen yaylasına doğru koyulduk yola…

Hendek ilçesine geldik…

Ve Dikmen yaylasına çıkan yola girdik…

Bir süre gittikten sonra yollar kötüleşmeye başladı…

Yaylaya birkaç km kala yol, yol olmaktan çıktı…

Toz duman içinde araba sürmek de tehlikeli…

Bazı yerlerde kalın taşlar serilmiş yollara…

Araçların altını sanki taşlar eziyor top güllesi gibi…

Bazı kısımlarda mıcır atılmış..

Yaylaya ulaştık…

Hava güzel ve serin…

Yaylanın tam ortasında Karadeniz müziği eşliğine horon tepiliyor…

Horon alayında tam 200 kişi bir anda üç ayak oynuyor…

Etrafa baktım güvenlik açısından iki jandarma eri görev yapıyor…

Sağlık açısından hekim yoktu…

Ambulans da yoktu…

Bir ara düşüp başını yaranlar oldu…

Dikiş atacak sağlık personeli yoktu ama yaylaya serinlenmeye gelen sağlık teknisyenleri sayesinde başı yarılanlara, baygınlık geçirenlere ilk müdahaleleri bunlar yaptı…

Sakarya yayla turizm de Marmara bölgesinde lider şehirdir…

Henüz Sakarya yayla turizmine önem verecek atılımları yapmadı, başta yol olmak üzere…

Hep söylüyoruz…

Yol medeniyettir diye…

Bir ilin kültürü ve medeniyet derecesi yollarıyla ölçebilirsin…

Yaylalara,

Yol…

Yol…

Ve düzgünce asfaltlanmış geniş yollar lazım…

Sağlıcakla kalın…