Birkaç gün önce İstanbul 5.8’lik bir depremi yaşadı…

Sadece İstanbul değil, çevre illerle beraber Sakarya da 5.8’lik depremi hissetti…

Tehlike henüz geçmiş değil…

Olası bir depremin bir ila on yıl içerisinde 6-7 şiddetinde olma ihtimalini uzmanlar her konuşmalarında ifade etmektedirler…

Umarım söylenilen şiddette deprem olmaz…

Zira, İstanbul’da çok eski yapı var…

Böyle bir depremin vereceği zarar can ve mal kaybına neden olabilir…

Hatta, yüksek şiddette bir depremin 15 milyonluk bir şehirde 300 milyar dolara kadar mali zarar vereceği ön görülüyor…

Peki…

Önlemler alınıyor mu?

En azından yüzde yüz olmasa da İstanbul’da az hasarlı ve orta hasarlı bina sayısı tespiti yapıldı…

6-7 ve üzeri deprem olması halinde binaların yıkılma oranı çok olacağı tahmin edilen bölgelerde çalışmalar sürüyor…

Belki de önümüzdeki günlerde bazı bölgelerdeki binalar boşaltılabilir…

Sakarya’da yeni bina sayısı depremden sonra eski bina sayısını geçmiş durumda…

Bunu neden söylüyorum…

1999 depreminde şehrin nüfusu yanılmıyorsam, 500 bin bile değildi…

Şimdi ise bir milyonun üzerinde Sakarya ilinin nüfusu…

Deprem öldürmez…

Çürük binalar öldürür hep dedik…

Şimdi yeni yapılan binalara atılan betonlarda teknoloji kullanılıyor…

Yani demir bağlaması ve betonun taşlaşma oranı makine ile yapılmaktadır…

Eskiden öyle değildi…

Depreme dayanıklı binaların yapımı, özellikle 1999 yılında yaşanan büyük Marmara depremi sonrasında devlet tarafından oluşturulan yeni deprem yönetmeliğine bağlı bir şekilde inşa edilen yapılar daha yüksek sağlamlık gösterirken, eski dönemlerde inşa edilmiş yapılar daha riskli konumda bulunuyor…

Kimi zaman bina sahipleri eski dönemde inşa edilmiş ve risk barındıran yapıları, dış cephe kaplama, boya ve hasar onarımları ile sağlam bir görünüme kavuştururken, bu yapılarda kullanım ömrü dolmuş ve tehlikeli bir durum ortaya çıkabiliyor…

Oysa bir yapı ne kadar ilerleyen bir yaşa sahipse depreme karşı direniş gücü de o kadar azalıyor…

Günümüzde deprem yönetmeliğinin uygulanması ile birlikte inşa edilen yapılarda depreme dayanıklı bina imkanının ortaya çıkması daha avantajlı oluyor…

Çünkü bu yapılar inşaat sırasında yerel yönetimler ve gerekli kurumlar tarafından denetlendiği için ve denetim şirketleri bu konuda hizmet verdiği için denetlenmemiş yapılar kaçak durumda bulunuyor...

Demem o ki: 1999 sonrası yapılan yeni binalar depreme dayanıklı binalardır…

Bu şu demek değildir; “1999 öncesi yapılan binaların tamamı depremde yıkılır” diye...

Allah bize cana mal olacak depremler yaşatmasın…

Sağlıcakla kalın…