Pandemi gündemimizden bir anda düştü…

Sanki birileri düğmeye bastı gibi…

Bir anda başörtüsü gündem oldu…

Sonra da darbe…

Bakınız kardeşim…

Dün de yazdım, bugün de altını çizerek yazıyorum…

Bu ülkede başörtüsü sorunu tarihin tozlu raflarına kaldırıldı, bir daha o raflardan aşağıya indirilmemek üzere…

Bu ülkede darbeler tarihe gömüldü, 15 Temmuz’da bir daha geri gelmemek üzere…

Fuzuli heveslenmeyin…

Bu millet bir daha ne darbelere izin verir ve ne de başörtüsünü sizlere açtırır…

Sizin döneminiz bir daha açılmamak üzere millet tarafından kapatıldı…

Yılların gazetecisi Can Ataklı size söylüyorum…

Kimse sizi yanlış anlamadı…

Kimse sizin sözlerinizi çarpıtmadı…

Ekrem İmamoğlu’na bir iki salvo atışlarla tarafsız gazeteciyim diye övünme…

Sizin ne tıynette olduğunuzu herkes bilir…

Tarafsız gazeteciyim diye de kendini pohpohlama…

Darbe heveslisi olduğunu biliyoruz…

Her zaman sözlerinin arkasında durduğunu söylüyorsun ama meramını da anlatmadan duramıyorsun…

Ne diyorsun…

“Ben darbe çığırtkanlığı yapmadım, sözlerim makaslandı…”

Yok ya…

Biz de yedik…

Bu ülkede yeni sisteme göre beş yılda bir seçim yapılır…

Erken seçime gitmenin yolları da Anayasada bellidir…

Bunu burada yazacak değilim…

Rahmetli Adnan Menderes erken seçime gitseydi…

Ya da erken seçim kararı alsaydı darbe olmazdı diyen eski genelkurmay başkanı İlker Başbuğ’u da kınıyorum…

Kimi tehdit ediyorsun?

Halk zaten tarafını beş yıllığına kendisini yönetecek siyasi adaya oy vererek gösteriyor…

Sahiden İlker bey, Can bey asker bugüne kadar yaptığı darbeleri kime dayanarak yaptı?

Millet demeyin hemen…

Kimlerin yaptırdığını cümle alem biliyor…

Onun için siz siz olun…

Bir daha darbe oluru olmazı konuşmayın…

Sonra sıkışınca sözlerinizden dolayı eğilip bükülmek zorunda kalmazsınız…

Sağlıcakla kalın…