Bir, iki derken;

Nisan ayında “koronavirüste” üçüncü “dalga” bekleniyor.

Hadi bakalım.

Geleceği varsa bizim de “koronavirüsten” çekeceğimiz var demektir.

Zaten Sakarya, Türkiye’nin “risk” haritasında “kırmızı” kategoride!

Bir de üçüncü “dalga” gelsin de tam olsun…!

***

Beklenildiği gibi nisan ayında üçüncü “dalga” gelirse n’olur?

Bazıları bu soruya “dudak büküp” geçebilir.

Ancak “koronavirüs” vakalarında artış böyle devam eder ve gerçekten üçüncü “dalga” gelirse;

Hastaneler “koronavirüs” vakalarıyla dolar taşar.

Yoğun bakım ünitelerinde yer kalmaz.

Entübe servisinde yatan hasta sayısında patlama olur.

Tabi bütün bunlara bağlı olarak da “ölüm” vakalarında artış olur…!

***

Bu hastanelerin durumu!

Günlük yaşantımızda ne değişir?

En başta ciddi kısıtlamalar gelebilir.

“Tam kapanma” olmasa bile ona yakın yasaklar gelir.

Ancak geçen sene mart ayında yaşadığımız kısıtlamalar gelir.

İşyerleri tekrar kapanır.

Okullar yine eğitime ve öğretime ara verir.

Şehirlerarası geçişlere kısıtlama konabilir.

Vs, vs, vs…!

***

Anlayacağınız bu kafayla gidersek.

Yani basit o “üç kurala” uymazsak;

Kapımızı çalan “koronavirüsün” üçüncü “dalgası” hepimizi fena halde vurur.

Dahası dördüncü, hatta beşinci “dalgaları” bile yaşarız.

İşte o zaman geçmiş olsun.

Sadece yakınlarımızı ve sevdiklerimizi kaybetmekle kalmaz;

Ekonomik olarak da belimizi kolay kolay doğrultamayız.

Zaten bir yıldır esnafı, sanayicisi, çalışanı fazlasıyla mağdur oldu.

Bu sıkıntıların üzerine gelecek yeni bir “dalga” hepimiz için “felaket” olur.

Kısacası artık bu işin “şakası, makası” yok…!