Son birkaç gündür ülkemiz yangın fırtınasının etkisi altında adeta nefessiz kaldı...

Özellikle Sakarya’da neredeyse yanmamış tek bir alan bile kalmamış durumda... Bu felaket, yalnızca bölgesel değil, ülke genelinde de devam etmekte...

Dün Eskişehir’de yaşanan yangında hayatını kaybeden 10 orman işçimize Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum...

Millet olarak acımız çok büyük...

Ülke çapında aynı anda böylesine büyük ölçekli yangınlar yaşanmış mıdır bilinmez, ama bu olaylar tüm toplumda derin bir üzüntü ve endişe yaratıyor... Çeşitli söylentiler de ortalığı karıştırıyor...

Mesela, uydudan gönderilen ışınlarla yangın çıkarılabileceğine dair iddialar dolaşıyor...

Bunun yanı sıra, terörün sona ermesiyle birlikte terörü destekleyen odakların bize zarar vermek için doğamızı hedef aldıkları gibi teoriler de dillendiriliyor... Orman yangınları, sadece ağaç kaybıyla sınırlı bir felaket değil…

Doğanın tamamı ve içinde barınan canlıların yok oluşunu beraberinde getiriyor...

Resmen ciğerimiz yandı...

Oksijenimiz azaldı, yeşil alanlarımız küle döndü...

Doğal yaşamın temel unsurları olan derelerimiz ve ırmaklarımız zarar gördü… Sıcak havalarda bizi serinleten rüzgârları destekleyen ağaçlarımız yok oldu... Ekosistemimiz ciddi şekilde tahribata uğradı...

Bu yangınların verdiği zarar, ekolojik denge açısından ülkemize vurulan en büyük darbelerden biri diyebiliriz...

Tek umut, yanan ormanlarımızın bir an önce yeniden canlanmasını sağlamak... Bu bölgelerde yılsonuna doğru kapsamlı bir ağaçlandırma çalışması yapılması şart.

Unutulmamalıdır ki bir ağacın yetişmesi onlarca yıl sürer…

Kaybettiklerimizi geri kazanmak büyük emek isteyecek...

Daha ne söylenebilir ki?

Şu an tek dileğimiz, bu tür felaketlerin bir daha yaşanmaması ve doğamızın yeniden hayat bulmasıdır...

Sağlıcakla kalın…