Geçen gün internette haber sitelerini gezerken bir site gözüme çarptı. İsmi deringercekler.com. Sitede “Erdoğan ile Yazıcıoğlu’nun derin planı bakın nasıl durduruldu” başlıklı bir yazı vardı. Çok enteresan geldi bana, yazarı da Mustafa Güldağı.

Bu ilginç makaleyi aşağıya noktasına ve virgülüne dokunmadan yayınlıyorum…

{Erdoğan ve Yazıcıoğlu (Bilinmeyen Plan-Okumayan Kaybeder) Erdoğan bir intihar komandosudur!

Devlet kurumlarının yeniden güncellenmesi, derin NATO’nun tasfiyesi, ordu modernizasyonu için kendini feda etmiştir. Anlayamadık! Yıkım ve yeniden inşa dönemi için vardı. Her şey dağıtılıp yeniden kurgulanacaktı. Reset atma süreciydi yaşananlar. Dünya geçiş süreci yaşarken devlette kendine reset atıp yeni döneme hazırlanacaktı. Büyük bir sancı olacaktı elbette. Farkına varamadınız. Her şey hızlı yaşanıyordu çünkü. Tüm bu süreç için biri kendini feda etmeliydi. Bu “Erdoğan” olacaktı. Kendini feda etti. 2002’de planlanan süreç başladı. Alın buyurun.

En son söyleyeceğimi en başta söyledim! Bunlar burada dursun. Kadrajı yükseltiyorum. Konuyu açıyorum. Derinlerde kazı yapacağız. Pür dikkat. Erdoğan döneminde FETÖ devletin her yerine sızdı. Bu bilgi yanlış, yalan! Doğrusu şu: Amerika’nın Türkiye’deki derin yapısı olan FETÖ’nün hâkim olduğu devlete Erdoğan sızdı ve FETÖ’yü deşifre edip çökertti. Ya da şöyle söyleyeyim: Erdoğan zamanında FETÖ büyümedi. FETÖ zamanında Erdoğan büyüdü. Peki nasıl? Ya da Erdoğan kim? Ya Muhsin Başkan işin neresinde? Anlatacağız. Ayık olun. 2000 yılı ile ABD’nin Türkiye için yeni bir planı vardı. Eski Gladyo yapısı dönüştürülecek ve Gladyo’nun liderliği Fetullahçı Yapıya devredilecekti. FETÖ 1960’tan beri büyük Gladyo yapısında bir parçaydı. Artık lideri olacaktı. Zaten ABD FETÖ’yü 1965’ten beri 2000’li yıllar için hazırlıyordu. 2000 yılına kadar devletin her yerine sızdırdılar zaten.

Ve en sonunda devlet tamamen FETÖ’ye teslim edilerek büyük “devir teslim töreni” olacaktı. Türkiye’de buna onay verecek bir iktidar lazımdı. İşte tam burada bir şey oluyor. Devletin milli şuuru araya şahını sürüyor ve onu ABD’nin önüne atıyor. Peki kim o? El cevap: Erdoğan. Erdoğan AKP kurulmadan önce çok kez Amerika’ya gitti. ABD’nin beyin takımı ile görüşmeler yapıldı. Bir parti kurup başbakan olabilmesi için şartlar koştular. Bu şartlardan en önemlisi “FETÖ’nün Türkiye’de Gladyo olmasını ve devleti ele geçirmesini engellemeyecekti”. Erdoğan başta bunu kabul etti. Yoksa önü kapatılacaktı. Fakat bir plan vardı. Son hız devam…

Erdoğan başbakan olunca tüm bu süreçte Süleyman Soylu, Numan Kurtulmuş gibi güçlü isimleri yanında topladı. Bu süreçlerde Bahçeli’nin Erdoğan’a desteği ise örtülü şekildeydi. Kimse farketmedi. Çok önceden eski BBP’li bir kaç kişi daha Ak Partiye katıldı. Daha sonra BBP lideri Yalçın Topçu da AKP’ye geçecekti çok ilginç şekilde. En son Bahçeli de açıktan Erdoğan’ın yanında yer alacaktı. Bir el Erdoğan’ın etrafını koruyup güçlendiriyordu. Bu insanların bazısına devlet sırrı açılıyordu. Sırrı duyan birçok gerçeği fark edip emirle bir anda Erdoğan’ın partisine katılıyorlardı. Bazılarına da sır açılmıyordu. Onlar Devlet’in ta kendisiydi zaten. Bu durum FETÖ’yü şüphelendirmeye başladı. Garip şeyler oluyordu. FETÖ bir planın olduğunu sezdi. Erdoğan liderliğinde hem perde arkasında hem devletin içinde hem perde önünde gizli bir ekip oluşturuluyordu. Erdoğan toplayıcı adamdı dostlar. Yıpranmayı göze alıp kendini feda eden adam…

Fakat FETÖ bir şeyi tespit etti. Öğrendikleri bilgi şok olmalarına sebep oldu. Neydi FETÖ’nün öğrendiği bilgi? Şimdi sıkı durun. FETÖ, Erdoğan’ın ekibe ileride katacağı bir adamı tespit etti. Bu adam katıldığında Erdoğan geri çekilecek lider o olacaktı. Bu zamana kadar Erdoğan yıkım yapıp dönüşüm ve yenilenme için zemin oluşturacaktı. Zaten Erdoğan bu süreçte ciddi yıpranacaktı.

Yani 2019 Başkanlık seçiminde Erdoğan aday olmayacak, aday o adam olacaktı. Kimdi bu adam? Muhsin Yazıcıoğlu dostlar. FETÖ 2009’da onu şehit ederek milli ekibe mesajı net verdi. Milli Ekip iyice tedirgin oldu. Fark ettiyseniz 2009’da Muhsin Başkan şehit edilince hemen bir sene sonra Erdoğan’ı tasfiye etmek için operasyon ve kumpas zemini hazırlanır. 2010’da kavga başladı. 2013’te sertleşti. Tersten okuyun Muhsin Baskan’ı şehit edenler hemen ardından Erdoğan’ı da tasfiye edip “Muhsin Yazıcıoğlu’nu Erdoğan öldürttü” deyip bir taşla iki kuş vuracaklardı. Planları kusursuzdu. Ya da öyle sandılar. Sonra ne oldu? ABD derin devleti FETÖ, deşifre edilip beli kırılacaktı.

Fakat Şah ortada yoktu. Şehit ettiler. BBP lideri Yalçın Topçu, savaş başlar başlamaz Erdogan’ın ekibine katıldı. Ve danışmanı oldu. Yalçın Topçu Muhsin başkanın sağ kolu sırdaşıydı. Sırrı bilenlerden. Süreçte FETÖ’nün beli ciddi kırılıp Başkanlık sitemi geçirildi. Ve Cumhur İttifakına BBP de dahil oldu. Peki BBP lider kadrosuna ne gibi bir devlet sırrı verildi de bir anda Erdoğan’ın safına geçtiler. Verilen sırlar size verilse hiçbir şey bilmediğinizi anlarsınız. Ya tüm bu kargaşa içinde Tuğrul Türkeş’in bir anda MHP’den AKP’ye geçişinin sebebi neydi? İlginç değil mi? Bakın 17 Aralık ve 15 Temmuz darbelerinde Muhsin Başkan’ın derinlerdeki adamları darbelere ciddi şekilde engel oldu. Göremediniz. Görenler oldu. Biliyor muydunuz Gülen yapılanmasına dair ilk “devletin içindeki çete” sözünü kullanan Yazıcıoğlu’dur. “Devletin içinde, millet imkânlarıyla kabadayılık yapan bu çetenin anasını okurum” demişti. Yazıcıoğlu’nun, Gülen yapılanmasına her zaman karşıydı. Gülen, BBP gibi sağ bir partiyi ele geçirip halkın desteğini kendine çekecekti. Asıl önemli yere geldik. Ayık olun. 15 Temmuz darbe gecesinde Erdoğan’ı Muğla’da öldürmeye gelen askerler arasında bir isim vardı: Aydın Özsıcak. Darbeden sonra tutuklandı. Şimdi bombayı patlatalım. Biliyormuydunuz. Bu isim aynı zamanda Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterinin düştüğü yere gidip helikopter parçalarını çalanlar arasında. Video ve resimleri var. Sorguda helikopterin cihazlarını niye çaldınız sorusuna “Hatıra olsun diye aldık” dedi. Helikopterin kayıt cihazları çalınmıştı. FETÖ’nün planı siyasi partileri ele geçirip gizli iktidar olmaktı. Bunun için; Devlet Bahçeli’siz MHP, Atatürk’süz CHP, Erdoğan’sız Ak Parti Muhsin Başkansız BBP, Erbakan’sız SP planını uygulamaya koymuştu. Devlet Bahçeli’yi bir türlü MHP’nin başından tasfiye edemedi. FETÖ’ye dokunan ve boyun eğmeyen yanardı yanacaktı. FETÖ Muhsin Yazıcıoğlu’ndan başlayarak sırayla yukarıdaki planı gerçekleştirecekti. Unutmayın. En başta 2002’de ABD’nin önüne tamamen FETÖ’cü biri atılsaydı bugün FETÖ temizlenemezdi. Fakat FETÖ ile dostmuş gibi görünen Erdoğan öne çıkarıldı. Çıkaran kimdi? Sır! Tekrar ediyorum. 2019 Başkanlık seçiminde aday Muhsin Başkan olacaktı. Plan buydu. Erdoğan geri çekilecekti. Muhsin Başkan’ı şehit ettikleri için Erdoğan çok yorulmasına rağmen obanın başında durup yola devam edilme kararı alındı.

Başkanlık seçimi erkene alındı ve yapıldı. Şimdi soru şu: Muhsin Yazıcıoğlu kim?

Erdoğan A planıdır. Oyunu kuralına göre oynayıp zemin hazırlayan… Yazıcıoğlu B planı idi. Kuralları bizim koyacağımız zamanın lideri olacaktı. A planı yoruldu yıpratıldı. Siyasi suikastlara uğradı. B planı ortada yok, suikastla öldürüldü. Plan bitti mi? Hayır! Oyun yeni başlıyor. Saldırıya saldırı ile karşılık verilecek! Para babaları ülkeyi terk etmeye başladı bile. Kavga büyüyecek hazır olun Kaos kapıda. Kazanılması gereken seçim değil savaş var! Parti kavgalarından göremiyorsunuz.

NOT: C Planı sahaya sürüldü bile.}

Sağlıcakla kalın…