Seçim sonu süregelen “hayırlı olsun” ziyaretlerinin biraz azalmaya başlamasıyla belediyelerde hareketlilik başladı.

Birçok belediyede yeni dönemle birlikte “atamalar” peşi sıra geldi.

Özellikle “belediye başkan yardımcıları” ile ilgili görevlendirmeler yapılıyor.

Kimi belediye başkanı, “yardımcılarını” belediye meclisinden atamayı tercih etti.

Kimi de “belediye başkan yardımcılarını” dışarıdan “atamak” suretiyle belirledi…!

***

Elbette her gelen belediye başkanı kendi yönetimini “özgürce” belirleyecektir.

Bu onların en doğal hakkıdır.

Öyle de olması gerekir.

Zira hatalarıyla, sevaplarıyla millet nezdinde hesap verecek olan belediye başkanlarıdır.

Dolayısıyla belediye başkanlarının kendi belirledikleri “ekiple” çalışmak istemelerinden başka doğal bir şey yoktur…!

***

Sadece “belediye başkan” yardımcıları değil.

Belediyelerdeki tüm müdürlük ve “daire başkanlıklarının” da kısa bir süre zarfında değişmesi bekleniyor.

Bu konuda birçok belediyede hazırlıkların yapıldığını biliyoruz.

Hatta hangi belediyede hangi müdürlüklere ve “daire başkanlıklarına” kimlerin atanacağı ile ilgili bilgiler de gelmeye başladı.

Bugün yarın bu isimler de yavaş yavaş açıklanır.

Böylece belediyelerde yeni dönem de “fiilen” başlamış olacaktır…!

***

Aslına bakarsanız yeni belediye başkanlarının “mazbatalarını” almalarıyla birlikte belediyelerdeki tüm müdürlerin “istifalarını” belediye başkanına vermeleri gerekirdi.

Yeni seçilen belediye başkanını rahatlatmak adına “etik” olan buydu.

Ancak bizde “koltuğa” oturdunuz mu bir daha kalkmak gibi bir niyet olmadığından böyle bir “etik” duruş sergilenmedi.

Tam tersi bizim bazı “daire başkanları” ve “müdürler” yerlerinde kalmak adına birilerini araya sokma gayreti içinde olmayı tercih etti.

Oysa bu dünyaya kimse “daire başkanı” veya “müdür” olarak gelmiyor.

Oturdukları koltuklar da “ölünceye” kadar birilerinin üzerine “tapulanmıyor.”

Zamanı gelince herkes gidiyor.

Öyleyse “direnmenin” bir anlamı var mı?

Verin “istifanızı” da “kaderinize” razı olun…!

***

Maalesef bizim “genetik” yapımızda “etik” diye bir kavram bulunmadığından “istifa” mekanizması da çalışmıyor.

İlla “daire başkanlarını” veya “müdürleri” görevden alacaksın.

Veya bulunduğu konumla ilgili başka bir birime kaydırma yapacaksın.

Ne gereği var?

Böyle bir duruma düşmenin bir anlamı var mı?

Ver “istifanı!”

Zaten işin ehli biriysen yeni seçilen belediye başkanı sana aynı görevi tekrar verir.

Zira “liyakatli” bir “daire başkanı” veya “müdürü” kimse kaybetmek istemez…!

***

Netice itibariyle “istifalar” gelse de gelmese de “daire başkanları” ve “müdürler” arasında değişim yapılıyor ve yapılacak.

Zaten çoğunuz o mevkilere “liyakatten” değil “kadro” almak için getirildiniz.

Kiminiz de “makam” ve “katsayı” farkı için o koltuklarda oturdunuz.

O gün bugündür de oturduğunuz o makamlarda hem kendinizi hem de bu şehri oyalıyorsunuz.

Artık bu şehrin oyalanmaya tahammülü kalmamıştır.

Hadi alın kâğıt ve kalemi elinize gereğini yapın.

Bari “beni görevden almadılar, ben ‘istifa’ ettim” deyip “rüzgar” yaparsınız…!