AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün geçtiğimiz günlerde “TBMM Üyeliği Etik Kanun Teklifini” değerlendirmişti.
Üstün yaptığı açıklamada “TBMM Üyeliği Etik Kanun Teklifinin” siyasetçiye itibar kazandırarak güçlendireceğini söylemişti.
Çok önemli bulduğum bu kanun teklifini ve Ayhan Sefer Üstün’ün açıklamalarını gündemin yoğunluğu nedeniyle bir türlü köşeme alamadım…
Nitekim konu ile ilgili Ayhan Sefer Üstün kanun teklifinde milletvekillerinin uyması gereken “etik” ve “ahlak” kurallarının bulunduğunu söylemişti.
Buna göre milletvekilleri, bu sıfatlarını kullanarak kendilerine, yakınlarına ve üçüncü kişilere haksız menfaat sağlamaya yönelik davranışlarda bulunamayacak.
Yani milletvekillerine; gücünü, sıfatını, yetkisini kendi ve yakınları için kullanmayıp, adalet, eşitlik, dürüstlük ve objektiflik ilkesini gözeteceği hükmü getiriliyor…
Ayhan Sefer Üstün’ün bu açıklamalarını baştan sona okuduğumuzda kanun teklifi içinde daha başka bağlayıcı hükümlerde yer alıyor.
İnşallah bu kanun teklifi TBMM’den geçip yasalaşır da milletvekilleri de bugün olduğu gibi istedikleri gibi hareket edemez.
Böylece milletvekilliği gibi son derece önemli bir makamda “hamili kart yakınımdır” anlayışından tamamen uzaklaşır…
Ne kadar dikkate alınır bilemiyorum ama milletvekillerine getirilen bu “etik” ve “ahlak” kurallarının bir benzeri belediye başkanları için de olmalı.
Hatta ayrıca yeni bir kanun teklifi hazırlamadan, verilen “TBMM Üyeliği Etik Kanun Teklifi’nin” içine belediye başkanları da dâhil edilmeli.
Böylece aynı anda hem milletvekilleri hem de belediye başkanlarının uyması gereken “etik” ve “ahlak” kuralları belirlenmiş olur. Fena da olmaz hani…
Düşünsenize belediye başkanları; makamlarının sıfatını kullanarak kendi, yakınları ve üçüncü kişilere haksız menfaat sağlamaya yönelik davranışlarda bulunamayacak.
Bir belediye başkanı; gücünü, sıfatını, yetkisini kendi ve yakınları için kullanmayıp, adalet, eşitlik, dürüstlük ve objektiflik ilkesini gözeterek görev yapacak.
Eminim böyle bir belediye başkanının bu “etik” ve “ahlak” kurallarıyla yönettiği bir şehirde yaşamak çok keyif verici olurdu…
Aslına bakarsanız “etik” ve “ahlak” kuralları için bir kanun hazırlamaya gerek bile yok. Zira “etik” ve “ahlak” kanunla kontrol altına alınabilecek somut değerler değildir.
Ancak son zamanlarda yaşanan bazı sıkıntılar, hükümeti bu yönde bir takım tedbirler almaya yöneltmiş gibi gözüküyor.
Biz de hazır milletvekilleri için kanun teklifi hazırlanmışken, “belediye başkanlarına da ‘etik’ ve ‘ahlak’ kuralı gelmeli”, son “twitter” hadisesinden sonra bu şart oldu diyoruz