Bayram günü şehrin muhtelif yerlerini gezme fırsatım oldu…
Özellikle parklar ve sakin yerlere uğradım…
Birçok insan deniz kenarına giderken, biz dağ ve bayırları seçtik…
Temiz havanın olduğu…
Ağaçların bol olduğu mekanlar bize huzur veriyor…
Dolayısıyla ormanlıkların kenarlarındaki toplumsal parklar bizim nefes alma alanlarımız oldu…
Birkaç kez gittiğim ve çok beğendiğim Bayraktepe’ye de bu bayramda gitmek istedik…
Ve gittik…
Manzarası mükemmel…
Güzel bir havası var…
Fakat mekanın çalışma sistemi amatörce bile değil…
Her geçen gün kötüye gidiş var Bayraktepe’de…
Mekan bir kere çok temiz değil…
Masaları tuttuğunuzda yapış yapış…
Sanki şeker suyu dökülmüş gibi…
Garsonun kim olduğu belli değil…
Kasaya bakan kişi belediyenin çalışanı mı o da belli değil…
Tuvaletlerin temizliği zayıf…
Bayraktepe’nin oturma alanına araçlar park ediyor…
Oturma alanına araç parkı yapılır mı?
Ya da araç park yerleri aşağıda dururken neden oturma alanına araç parkına izin verilir onu da bilmiyorum…
Anlayan varsa beri gelsin…
Veya izah etsin…
Başka bir husus…
Çay istedik semaverde…
Önce tamam dendi…
Bir süre sonra semaverimiz yok, size termosla çay verelim…
Olur dedik…
Baktık bir süre sonra semaver yok denmesine rağmen başka masalara semaverle çay verildi…
Herhalde bizim torpilimiz yoktu…
Neyse…
Bayraktepe Hendeklilere hizmet vermek için yapılmıştır…
Lakin bu güzelim mekana gelenlere verilen hizmette kusur var…
Yukarıda da söylediğim gibi…
Önce garsonların garson olduğunu belirleyen bir giysisi olmalı…
Bu müşteriye olan saygıyı artırır ve müşteri de kimden ne isteyeceğini en azından bilir…
Hele binanın arka tarafında bulunan o fosseptik çukurunun kokusu ise çok fena ve ta oturma alanlarını kaplıyor…
Sayın Hendek Belediye Başkanı Babaoğlu isterseniz şu Bayraktepe’ye bir el atın…
Zira güzelim mekan güzel olmaktan ve hizmet vermekten çok uzak…
Sağlıcakla kalın...