Gündemden biraz uzaklaşalım…

Bilim ve felsefenin doğuşundan biraz bahsedelim…

Her zaman olmasa da…

Batıda bilim ile felsefenin birleşmesi nasıl oldu gibi sorularla karşılaşıyoruz…

İlk çağlardaki filozofların dünyayı ve etrafı anlamaya çalışması, merak duyguları, belirli kriterlerin doğmasına ve bunların çeşitli ideolojilere dönüşmesine yol açmıştır...

Bilimin temelleri atılıncaya kadar, tartışma ve deney olgusu insanlar tarafından geliştirilmiş ve bu bir arayış haline dönüşmüştür...

İlk dönemlerde belirgin bir felsefe-bilim ayrımı yoktur ve birçok büyük bilim insanı aynı zamanda filozoftur...

Deneyin ve sonucun klişe haline gelmesi bilimin artık istenilebilir düzeye gelmesini sağlamıştır...

19. yüzyıla kadar gelişme kat-eden bilim aslında kendi içinde bir savaş vermiş, birçok özgün araştırmacı, düz mantıkla hareket eden ortaçağ liderlerine yenik düşmüştür.. .

Aristo'nun fiziğinden daha farklı düşüncelere sahip olan Galileo kendi zamanının bilim insanlarıyla ters düşmeye başlamıştı...

Bilim, tarihi sürecinde bu tip sahnelere sürekli tanık olmuş, deney ve gözlem sonucunda çöken kanunların yerini başkaları almıştır...

Gerçek ve varlığın amacını soruşturan felsefe sistematik düşünmeyi gerektirmektedir. Thales, Anaksimenes, Pisagor, Demokritos, Gorgias,Empedokles, Heraklitos, Parmanides, Sokrates, Plotinos, Platon ve Aristoteles gibi filozoflar, gitgide gelişen ve şekillenen felsefi (klasik antik çağ felsefesinde) soruların şekillenmesini sağlamışlardır…

Din odaklı Ortaçağ felsefesinde Hristiyanlığın kendisine bir aracı olarak kullandığı felsefe, Tanrı, bilgi, inanç eksenlerinde yoğun şekilde kullanılmıştır...

Aydınlanma Çağı'nda yapılan felsefede akıl ön plana çıkmıştır...

Düşünce sistemindeki temel görüş, insan aklının aydınlattığı kesin doğrulara ve bilgiye doğru ilerlemektir...

Geçiş dönemi felsefesi olarak bilinen Rönesans felsefesi, bilimde ve düşünce sistemindeki yeni gelişmelerin yer aldığı bir dönemi kapsar. Yeniden doğuş manasına gelen Rönesans, önceki çağlardan çok farklı bir düşünce sistemine geçişin köprüsü konumundadır...

Bilim ve felsefenin ayrışması modern çağa yaklaşırken iyice belirginleşmiş, bununla birlikte felsefe ile bilim tamamen birbirinden kopmamış ve gerek genel olarak bilimin felsefesi olan bilim felsefesi gerekse bilim dallarının tek tek felsefi yönden incelendiği felsefe dalları (örneğin fizik felsefesi) varlığını sürdürmekte ve gerek bilim gerekse felsefe alanlarında önemli roller oynamaktadır...

Yarın İslam felsefesinden bahsedeceğiz…

Sağlıcakla kalın…