Önce ki gün “sosyal medyada” neredeyse bütün AK Partililer tarafından paylaşılan o fotoğrafı görünce kendi adıma çok üzüldüm.

AK Parti’nin Serdivan İlçe Danışma Meclis Toplantısı sonrası verilen iftarda sofra ortasına üzerinde “Allah” lafzı bulunan pide konması “iman” sahibi insanları yaraladı.

Dahası AK Parti’ye gönül vermiş “mütedeyyin” insanlarda bu fotoğraftan rahatsız oldu. Velhasıl böyle bir görüntü o masa etrafında bulunan zevata hiç yakışmadı…

Malum daha önce de Üsküdar Belediyesi “Kutlu Doğum Haftası” münasebetiyle “Kabe” figürlü bir pasta yaptırmıştı.

Sonra da “Kutlu Doğum Haftası” etkinliklerinin başlaması sebebiyle de bu pastayı bir güzel kesip “mideye” indirmişlerdi.

Bu fotoğrafın “sosyal medya” üzerinden “medyaya” yansıması büyük tepki çekmiş ve ilgililer özür dilemek zorunda kalmıştı…

Şimdi bu iki olay arasında bir mukayese yapacak olursak o iftarda pidenin üzerine “Allah” lafzı yazılarak masaya konması çok daha ağır olmuştur.

Zira o pideyi ister yiyin isterseniz yemeyin! Değil mi ki siz üzerinde “Allah” lafzı yazan bir pidenin masanıza koyulmasına itiraz etmediniz mesele bitmiştir.

Artık o pideyi midenize indirmekle, “çöpe” atmak arasında hiç fark kalmamıştır. Nitekim o masada bulunanların hepsi o “günaha” ortak olmuştur…

Gelelim masada bulunanlara; Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, AK Parti İl Başkanı Fevzi Kılıç, Serdivan Belediye Başkanı Yusuf Alemdar.

Bitmedi, AK Parti Milletvekili Adayları Recep Hacıeyüpoğlu ve Bilgehan Doğru, AKP İl Başkan Yardımcısı Erdoğan Demirci, AK Parti Serdivan İlçe Başkanı Osman Çelik.

Gördüğümüz kadarıyla bu isimlerin hepside “iman” ve “itikat” konularında bizden çok daha fazla bilgiye sahip. Neyin ne olduğunu bizden daha iyi bilirler…

Hele ki Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu İmam Hatip Mezunu. Bu konuda ders vermiş, talebeler yetiştirmiş bir isim.

Nasıl olurda Zeki Toçoğlu gibi bir isim iftar sofrasına üzerinde “Allah” lafzı bulunan bir pidenin önlerine yenmek üzere konmasına izin verir?

Dünya işleri bu kadar mı güzünüzü kör etti? Dünyevi ihtiraslar uğruna “kalbiniz” artık bu kadar mı karardı? Sizin adınıza “Vallahi Billahi” üzülüyorum. Yazık size ya…

İster alının ister darılın! Bizi pek dikkate almadığınızı bilsek de bir din kardeşiniz olarak bu uyarıyı size “Allah” için yapmak zorundayız!

Gidişatınız hiç iyi değil! Biran önce kendinize gelin! Makam, mevki, mal, mülk hepsi boş! Kalbinizdeki “iman” ateşi sönmeye yüz tutmuş da işin farkında değilsiniz!

 Ne diyelim, “Allah ıslah etsin.” Biz kimsenin günaha girmesini istemeyiz. Öte yandan konuyla ilgili yapılan açıklamalar ve işin aslı astarını yarına bırakalım…