Malum bugün 28 Şubat.

Genç kardeşlerimiz bu günü sıradan bir gün olarak görse de bizim gibi yaşı kemale ermiş insanlar için 28 Şubat hafızalarımızdan çıkmayan bir gündür.

Zira 28 Şubat sürecinde “mağdur” olan insanların arasında bizler de vardık.

Yani 28 Şubat’tan biz de nasibimizi aldık.

Haliyle takvim yaprakları 28 Şubat’ı gösterdiğinde yaşadığımız sıkıntı ve “zulüm” gözlerimizin önüne geliverir.

Gerçekten çok sıkıntı çektik.

Şimdi bunları burada sıralamak istemiyorum.

Ancak o gün yaşananları daha önce yine bu köşede kaleme aldığım bir yazı ile bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum.

Belki tekrar olacak ama 28 Şubat’ı unutmamakta ve unutturmamakta yarar var.

Hatta 28 Şubat yeni nesle ders kitaplarında bile okutulmalı.

Hem de öyle seçmeli falan değil, mecburi ders olarak müfredata konmalı.

İşte yıllar önce 28 Şubat ile ilgili duygularımı kaleme aldığım o yazı…!

***

Bin yıl sürecek dendi ama birkaç yıl bile sürmeden “tedavülden” kalktı.

Gerçi insanlar üzerindeki “travma” halen devam ediyor.

Zira bu öyle “ahlaksız” bir dönemdi ki birçok suçsuz insanın hayatı karardı. Kariyerleri son buldu.

Yaşanan “zulüm” ve baskıya dayanamayan nice “masum” insan hayatına kıymak zorunda kaldı…!

***

Evet, “28 Şubat” döneminden bahsediyoruz.

Hani şu birilerinin “post modern darbe” dedikleri iğrençlikten bahsediyoruz.

İnançlı insanların üniversitelerden gerekçesiz kovulduğu, başı kapalı üniversite öğrencileri için “ikna odalarının” kurulduğu o karanlık günlerden bahsediyoruz.

Sırf “namaz” kıldıkları için askerlik kariyeri bitirilen, inançlı oldukları için olmadık hakarete maruz kalan insanlardan bahsediyoruz…!

***

Maalesef yapılan işkencelerin, tacizlerin, hakaretlerin yaşandığı 28 Şubat süreci Türk siyasi hayatında tam bir “kara leke” olarak tarih sayfalarına geçmiştir.

1997 yılında yaşanan bu “kara leke” bugün birilerine masal, kimilerine göre hayal gibi gelse de bu ülke “28 Şubat” zulmünü yaşadı.

Sözde “irticayla mücadele” adı altında ülkedeki inançlı insanlara, dine ve Kuran’a eşi benzeri görülmemiş sistemli bir saldırı düzenlendi…!

***

Şimdi burada 1997 yılının “28 Şubat’ına” gelene kadar yaşanan rezillikleri, alçaklıkları anlatacak değilim.

Zira “28 Şubat” ile ilgili olarak çok sayıda doküman ve görüntü halen sosyal medya hesapları üzerinde mevcuttur.

Özellikle bugün 20’li yaşlarda olan gençlerin ve “28 Şubat’ı” yaşayıp da unutanların bu haber ve görüntüleri tekrar izlemelerinde yarar var diye düşünüyorum…

Elbette “28 Şubat” döneminde yaşanan bu sistemli saldırıdan nasibini alanlar arasında bizler de yerimizi aldık.

“28 Şubat” sürecinde İhlas Haber Ajansı’nın Sakarya Bölge Müdürü olarak görev yaptığımız o tarihlerde çok sıkıntılı günler geçirdik.

Üzerimizde öyle büyük bir baskı vardı ki gazeteci olarak belli kurumlara girmemiz yasaklandığı gibi maddi olarak da büyük bir yıkıma uğradık…!

***

Netice itibariyle “28 Şubat’ı” yaşamayan ne demek istediğimizi, neler yaşadığımızı, anlamaz, anlayamaz!

Elbette kimseden “rövanş” almak gibi bir niyetimiz yok ama geriye dönüp de “o günler de bir günmüş” deyip yaşananları da unutacak değiliz.

Allah bu millete bir daha “28 Şubat” gibi “vahşi” bir dönem daha yaşatmasın.

Zaten bu millet de artık buna müsaade etmez ve etmeyecektir…!