Aradan tam 4 yıl geçti.

O gece yaşanan olaylar ve acılar belleğimizde hala taptaze.

Asla da unutmayacağız.

Her yıl takvimler “15 Temmuz’u” gösterdiğinde bu milletin “kahramanlığını” dosta düşmana anlatacağız.

Vatanımıza, bayrağımıza, milletimize, dinimize, ezanımıza uzanan “namahrem” ellerin nasıl kırıldığını her defasında dosta düşmana göstereceğiz…!

***

Evet.

Hala içimizde “15 Temmuz” için “alçakça ifadeler kullananlar var.

Onlar ne derse desin.

Temmuz darbe teşebbüsünün amacı;

Meşru otoriteyi ortadan kaldırmak, devleti, hükümeti ele geçirip yabancı güçlerin egemenliğine bırakmaktı.

Anayasayı değiştirmek, kaos, iç çatışma ile ülkeyi yönetilemez noktaya getirmekti.

Ancak hesap edemedikleri şey bu ülke insanın ferasetiydi.

Devletin başında da Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider olmasıydı…!

***

Nitekim “15 Temmuz’un” o karanlık saatlerinde Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan bu millete;

- Meydanlara inin.

Çağrısında bulundu.

Millet de Başkomutan’ın bu çağrısında hiç tereddüt etmedi.

Çoluk, çocuk, erkek, kadın herkes “abdestini” alıp “meydanlara” indi.

Bu millet canı pahasına “FETÖ’nün” asker kılıklı “şerefsizlerinin” kalkıştığı “darbeye” tam zamanında karşı çıkmasını bildi.

Uçak, helikopter ve hatta tank ateşinin önüne geçti.

Vatan için, bayrak için, ezan için, din için göğsünü adeta “siper” etti…!

***

Tabi bâzı askerî birlikleri ve polis teşkilatını da unutmamak gerekir.

Zira bu anlamda “15 Temmuz Direnişi” Türkiye’nin darbeler tarihinde ilk yaşanmasına neden oldu.

Vatanını, bayrağını, ezanını, dinini, milletini seven birçok asker ve polis kararlı şekilde demokrasinin ve meşru otoritenin yanında durdu.

Bu da “15 Temmuz” darbe girimini engelleyen faktörlerden biri oldu.

Yoksa Türkiye bugün resmen karanlık bir döneme sürüklenmişti…!

***

Netice itibariyle;

Bu darbe teşebbüsünde 251 vatan evladını “şehit” verdik.

Tam “2 bin 193” vatandaşımız da “gâzi” oldu.

Allah onlardan razı olsun.

Bu millet onlara çok şey borçlu.

İnşallah bundan sonra birileri böyle bir kalkışma “çılgınlığına” kalkışmaz.

Gerçi kalkışırsa da kendileri bilir.

Nitekim bu defa milletten alacakları cevap çok daha ağır olur…!