Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba. Üst üste yaşanan bir dizi yoğunluk nedeniyle ara vermek zorunda kaldığım yazılarıma gündemdeki bir konuyla; organ bağışıyla devam istiyorum…Bilindiği üzere 3-9 Kasım haftası Organ Bağış Haftası olarak ilan edilmiştir

Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba. Üst üste yaşanan bir dizi yoğunluk nedeniyle ara vermek zorunda kaldığım yazılarıma gündemdeki bir konuyla; organ bağışıyla devam istiyorum…

Bilindiği üzere 3-9 Kasım haftası Organ Bağış Haftası olarak ilan edilmiştir. Tedavisi sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalıklar, tüm dünyanın olduğu gibi, ülkemizin de en önemli sağlık sorunlarının başında yer alıyor. Türkiye’de, organ ve doku nakli bekleyen hastaların sayısı her geçen gün artıyor. Özellikle kalp ve karaciğer nakli bekleyen hastalar, uygun organ bulunamaması nedeniyle hayatlarını kısa süre içinde kaybediyorlar. Nakil yapılabilen organ ve dokular; böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas ve ince bağırsak, kalp kapağı, kornea, kemik iliği ve deridir.

İleri kalp, karaciğer ve böbrek yetmezliği olan hastalarda sağlıklı bir yaşam sadece organ nakli ile mümkündür. Bugün ülkemizde böbrek bekleyen yaklaşık 40 bin böbrek hastası bulunmaktadır  ve bu hastalar potansiyel böbrek bekleyen hastalardır. Diyaliz böbrek hastaları için yardımcı bir tedavi şeklidir. Ancak kalp, karaciğer hastalarının diyaliz gibi bir yardımcı tedavi olanakları da yoktur. Ülkemizde organ bağışları henüz istenilen seviyeye ulaşamamıştır. Bu nedenle organ bağışının yaygınlaştırılması gereklidir.

Türkiye genelinde 2002 yılında 2073, 2003 yılında 984 kişi olmak üzere toplam 3057 kişi organlarını bağışlamıştır. Türkiye'de ilk kez 22 Kasım 1968'de Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi'nde Dr. Kemal Beyazıt tarafından kalp nakli yapılmış ancak hasta kaybedilmiştir.

İlk başarılı organ nakli ise, 3 Kasım 1975 yılında Dr. Mehmet Haberal ve ekibince Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nde bir anneden oğluna yapılan böbrek nakli oldu. Bunu 1978 yılında aynı ekibin kadavradan yaptığı ilk böbrek nakli izledi.

2010 yılı itibariyle 59 Böbrek Nakli Merkezi, 34 Karaciğer, 14 Kalp Nakli Merkezi , 2 Akciğer Nakli Merkezi bulunmaktadır.

Türkiye'de 2010 yılsonu itibariyle organ nakli merkezlerinde sıraya girip organ ve doku nakli bekleyen 2010 böbrek, 86 karaciğer 80 kalp, 63 pankreas nakli bekleyen hasta bulunmaktadır.

Organ alacak hastalar önce kan ve doku gruplarına göre daha sonrada tıbbi aciliyet durumlarına göre belirlenir. Cins, ırk, din, zengin-fakir ayırımı yapılmaz.

Kişi organ bağışından vazgeçtiği anda üzerinde taşıdığı organ bağış kartını taşımaktan vazgeçmesi ve kayıtlı bulunduğu merkeze bu durumu bildirmesi yeterli olacaktır.

Organlarımı bağışlamak için ne yapmalıyım?

-Bir organ bağış kartı alıp yanınızda taşımanız yeterlidir. Organ bağış kartlarını

  • İl Sağlık Müdürlüğü Bölge Koordinasyon Merkezi'nden
  • Toplum Sağlığı Merkezleri'nden
  • Devlet Hastanelerinden

temin edebilirsiniz. Organlarını bağışlayan bir kişinin bu durumdan ailesini haberdar etmesinde yarar vardır.

Ben sadece böbreklerimi bağışlamak, diğer organlarımı bağışlamamak istiyorum, ne yapmalıyım?

-Bağış kartında bunu belirtmeniz yeterlidir.

Organ bağışı için yaş sınırı var mıdır?

-Hayır. Beyin ölümü gerçekleşmiş 18 yaşından küçüklerin organlarının kullanılması için ebeveynleri izin vermelidir.

ORGAN BAĞIŞI KONUSUNDA DUYARLI BİR TOPLUMA DOĞRU…