Açıkça ifade etmek gerekirse “aşıya” karşı biri değilim.

Ancak henüz “koronavirüs” ile ilgili geliştirilen “aşıların” hiç birini de olmadım.

Yerli “aşıyı” bekliyorum.

Yerli “aşı” kullanıma başladığında da kararımı vereceğim.

İnşallah o zamana kadar bazı tereddütlerim de ortadan kalkar…!

***

Kim ne derse desin.

“Aşı” olmak kişinin hür iradesine bırakılmalı.

Bu işi kanun kuvvetiyle zorlamak doğru değil.

Hele;

- “Aşı” olmadıysan toplu ulaşım araçlarını kullanma.

- Oraya girme.

- Buraya gitme.

- Sokağa çıkma.

Gibi yaklaşımları da doğru bulmuyorum.

İnsanları “aşıya” zorlamanın “faşizan” bir yöntem olduğunu düşünüyorum…!

***

Öyle ya;

Bir insanın “tedaviyi reddetme” ve doktor seçme hakkı bile var.

Öyleyse neden “aşıyı” reddetme hakkı olmasın?

İsteyen “aşısını” olur.

İstemeyen de olmaz!

İnsanları bu konuda zorlamanın bir anlamı yok…!

***

Şimdi kalkıp “aşıların” yan etkisi yok tartışmasına da girmeyeceğim.

Ancak;

En “masumane” bir ilacın bile insan vücudunda yan etkisinin olduğu bilimsel olarak açıklanmışken;

- “Aşının” yan etkisi yok.

Demek doğru bir ifade değildir.

Eğer öyleyse ve “aşının” yan etkisi olmadığı konusunda ısrarcıysanız o zaman çıkın bunu ispat edin.

Zira bu konuda herhangi bir veri hali hazırda yok.

Nitekim “aşıların” insan vücuduna nasıl bir yan etki yaptığı yıllar süren gözlemler sonucunda ortaya çıkacaktır.

Aksi halde herhangi bir bilimsel veri ortaya koymadan söylenenler havada kalır…!

***

Buyurun;

Çin başta olmak üzere Almanya vs, gibi ülkelerden “aşı” alıyoruz.

Bu ülkeler Türkiye’ye “aşı” satarken “muvaffakatname” alıyor.

Yani deniyor ki;

- Siz bu “aşıyı” alıyorsunuz ama meydana gelecek olumsuz herhangi bir durumdan biz mesul değiliz.

Madem bu “aşılar” zararsız öyleyse neden “muvaffakatname” isteniyor?

Henüz daha bu “aşıların” insan vücudunda nasıl bir yan etki yaptığıyla ilgili bilimsel çalışmalar sonuçlanmadı da ondan…!

***

Yukarıda da belirttiğim üzere “aşı” karşıtı falan değilim.

Ancak zaman zaman bazı şeyler kafamıza da takılmıyor değil.

Mesela “aşı” yapılacak insanlara neden “koronavirüs” testi yapılmıyor?

Alıyorsun sıranı.

Uzatıyorsun kolunu.

- Oldu da bitti Maşallah.

Hadi güle güle.

Yahu bu insan farkında olmadan “koronavirüs” geçirmişse ve kanında da “antikor” oluşmuşsa neden “aşı” olsun?

“Aşı” öncesinde “koronavirüs” testi yapansıza.

Bu hem vatandaşa hem de devletin kesesine zarar değil mi…?

***

Çocukken ilkokul sıralarında hepimiz aşı olduk.

Çiçek “aşısından” tutun, kızamık, karma “aşı” vs. hepsini olduk.

Herhangi bir yan etkisini gördük mü?

Elbette görmedik.

Ancak bu “aşıların” yaygın halde kullanılması 10 yıllar aldı.

Hatta bazı “aşıların” laboratuvar ve bilimsel çalışmaları 40 yılı buldu.

“Koronavirüs” öyle değil ki.

Dün “salgın” oldu bugün “aşısı” çıktı.

- Efendim “koronavirüs” bir proje, çok önceden “aşısı” zaten bulunmuştu.

O zaman çıkıp bunun böyle olduğunu açıklayın.

Açıklayamıyorsanız “aşı” olmak istemeyenlere de “uzaylı” muamelesi yapmayın.

Gönüllü olan “aşısını” olsun, olmak istemeyen de olmasın…!

***

Netice itibariyle ne Çin “aşısı” ne de Alman “aşısı” içimize sinmedi.

Biz yerli “aşıcıyız.”

İnşallah bu arada bizim bilim kurulu üyeleri her zaman olduğu gibi abuk subuk laflar edip yerli “aşıdan” da milleti soğutmaz.

Uzun lafın kısası, biz kendimizi yerli “aşıya” emanet ettik.

Vesselam…!