Programda Zafer Kazan’a “insan hakları” konusunda çeşitli sorularımız oldu ve bu sorulara da Baro Başkanı cevaplar verdi.
Yaklaşık bir saat olarak planlanan “detay siyaset” programı zamanın nasıl geçtiği anlaşılmadan neredeyse iki saat kadar sürdü…
Programın geneline baktığımızda Baro Başkanı Zafer Kazan’ın “insan hakları” konusunda söylediği şeylere katılmamak mümkün değil.
Ancak program ilerleyip konular derinleşince bazı noktalarda Baro Başkanı Zafer Kazan ile görüş ayrılığımız oldu.
Özellikle “Rus uçağının” düşürülmesi, “mit tırlarının” durdurulması ve Can Dündar konularında kendisiyle aynı noktada buluşamadık…
Programın ilerleyen bölümlerinde iş dönüp dolaşıp basın özgürlüğüne geldiğinde kendisiyle ilgili hep merak ettiğim bir soruyu sorma fırsatı da buldum.
Malum Zafer Kazan ne zaman basın ile ilgili olumsuz bir durum olsa mutlaka çıkar bir “basın açıklaması” yapar.
Ancak ne hikmetse bu “basın açıklamaları” ve “kınamalar” hep belirli medya organları ve onların basın mensupları ile ilgili olur…
Biz de hazır Zafer Kazan’ı karşımızda bulduğumuzda fırsat bu fırsat deyip merak ettiğimiz şu soruyu sorduk.
“Star, Sabah ve Akit gibi gazete ve çalışanları bir saldırıya maruz kaldığında diğer medya kuruluşlarında olduğu gibi neden bir açıklama yapmıyorsunuz?”
Bu soru üzerine Zafer Kazan; “Her şeyi takip edemiyorum kaçırmış olabilirim. Duymadım. Özellikle bir tarafa yönelik kasıtlı açıklama yapmıyorum” dedi…
Tabi bu tür konulara fazlaca duyarlılık gösteren Zafer Kazan gibi bir ismin “Star Medya Grubu Başkanı Murat Sancak’a” yapılan silahlı saldırıyı duymaması ilginç.
Günlerce medyada ve televizyon kanallarında bangır bangır bu saldırı ile ilgili haberler yapılırken birine bile denk gelmemiş olması mümkün değil.
Ancak okuduğu ve izlediği kanallar belli ise o zaman başka. Zira belirli medya grupları maalesef bu saldırıyı haber bile yapmamıştı…
Yine de her ne kadar farklı görüşlerde de olsak, zaman zaman kendisini eleştirsek de, Zafer Kazan’ın bir yönünü çok takdir ediyorum.
En azından bazıları gibi, farklı görüşte olan insanları “ötekileştirip” bir araya gelmekten kaçmıyor.
Dolayısıyla “Zafer Kazan ile insan hakları üzerine” yaptığımız görüşme zaman zaman tartışmalı da olsa kimse kimseyi “ötekileştirmeyi” düşünmedi…
