Pazar akşamı “Dağlıca’dan” gelen acı haber hepimizi derinden sarstı. Terör örgütü PKK yine kahpece saldırdı.

Yapılan saldırıda can kaybımız ve yaralı asker sayımız hayli fazla oldu. Yapılan resmi açıklamalara göre 16 “şehidimiz” var.

Bir o civarda da yaralı olduğu söyleniyor. Allah “şehitlerimize” rahmet eylesin. Yaralı askerlerimize de şifa versin…

İnsan böyle durumlarda ne diyeceğini, neler yazacağını bilemiyor. Ancak hala daha olayı kişiselleştirip PKK’ya toz kondurmayanlara da birkaç lafım var.

PKK denen terör örgütü haince 15 askerimizi “şehit” etmiş birileri hala daha suçluyu başka yerde arıyor.

Dağdaki ve onların meclisteki uzantılarına birileri hala daha “toz” kondurmuyor. Böyle bir anlayış olur mu…?

Kimse kusura bakmasın ama kişisel kinler artık bazılarınıngözünü kör etmiş. Ülkenin bölünmesi, “şehit” olan askerler falan kimsenin umurunda değil.

Tek dertleri “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın” Beştepe’den inmesi. Sonra ne olursa olsun önemli değil.

Yeter ki “Cumhurbaşkanı Erdoğan” gitsin. Hatta bunun için Türkiye’nin doğusunu PKK’ya vermeye razı olan bile var…

Yok, arkadaş ben böyle şey görmedim. İnsan bir isim uğruna ülkeyi satmaya nasıl razı olur? PKK gibi “bebek katili” bir terör örgütüne nasıl arka çıkar?

Hatta PKK’nın siyasi kanadı halindeki HDP’ye sırf “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a” duyulan “öfke” nedeniyle nasıl “oy” verilir?

Bu kadar mı aklınızı yitirdiniz? Bu kadar mı “hırsınız, kininiz, öfkeniz” bu toprakları “vatan” yapan değerlerin önüne geçti…?

PKK doğudan, Avrupa Batı’dan, biz içeriden bu ülkeyi “ateş çemberine” çevirmek için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz.

Medyası, sözüm ona aydınları, sanatçısı tutturmuşlar bir “Recep Tayyip Erdoğan” türküsü, dillerinden düşürmüyor.

Yahu bu memleket kimsenin babasının “malı” değil. Kimsenin de istediği gibi “at koşturabileceği” bir ülke değil. Bu millet kimi isterse onu getirir veya götürür…

Doğrusu “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan” karşıtlarının terör örgütü PKK’yı bile arkalarına alarak saflarını bu kadar derinleştirdiği bir dönem daha görmedim.

Öte yandan “Cumhurbaşkanı’nın” yanında gözükenlerin de “Erdoğan” karşıtları ve “Doğan Medya” uzantılarıyla yan yana durması kadar garip bir durum yaşamadım.

Milletçe “yüreğimiz dağlandı” diye feryat ederken AK Partili vekil, belediye başkanı ve “aday adaylarının” en az onlar kadar “cesur” olamadığını görmek düşündürücü…