Eskiden 19 Mayıs’a lise son sınıfa gelmiş öğrenciler günler öncesinden hazırlık yapar sonrada hünerlerini sergilerlerdi.
Sonraki yıllarda anlamsız ve manasız hale gelen bu tür kutlamalar kaldırılmıştı. İyi de olmuştu.
Şimdi Sakarya dâhil bazı illerde eskiye dönüş oldu ve şehir statlarında 19 Mayıs kutlamaları yeniden başladı…
Aslında ülke olarak gençlerin nasıl “takla” attıklarına veya iyi “kule” kurduklarına bakıp öğünmenin mantığı yoktur.
Veya genç kızların “akrobatik” hareketlerine bakarak “geleceğimizin teminatları” diye böbürlenmek çok anlamsızdır.
Elbette bunlar sembolik şeyler olabilir ama gençlerimize “insandan kule” kurmak yerine “ilim irfan kuleleri” kurmayı öğretmek daha hayırlı değil midir…?
Biliyorum birileri yine bize kızıp yazdıklarımızı farklı yerlere çekmeye çalışacak. Önemli değil. Bizim onların görüşlerine de ihtiyacımız var.
Bizden farklı düşünseler de zaman, zaman bu tür görüşlerden de istifade ettiğimizi söyleyebilirim.
Bezim burada kastettiğimiz, gençlerin enerjilerini boş işlerle harcatmak yerine hem kendilerine hem de ülkeleri faydalı olacak işlere yönlenmelerini sağlamaktır…
Bugün gençliğimize geleceğimizin teminatı gözüyle bakıyoruz ama onları boş işlerle uğraştırmaktan da geri kalmıyoruz.
Galiba, bilerek veya bilmeyerek, hem ülke geleceğini hem de gençlerin yarınlarını göz göre, göre çalıyoruz.
Hele bir dönem gençliğini “takla” attırmak “kule” kurdurmaktan geleceğe bir türlü hazırlamadık. Sonra mı? 80 oldu, 90 oldu, “e muhtıra” oldu, oldu da oldu…
Kim ne derse desin. Geçlere öyle statlarda insandan “kule” kurdurmakla, cicili bicili elbiselerle gösteri yaptırmakla bu ülkeye “hayırlı gençlik” kazandıramazsınız.
Zira insandan “kuleler” yapan gençler yetiştirerek en fazla “Guinness Rekorlar Kitabına” gireriz.
Ama “bilim ve teknoloji” alanında yetiştirdiğiniz gençlerinizle tüm Dünyada söz sahibi oluruz. Dahası üretken oluruz…
Hala gençlere “takla” atmayı “kule” kurmayı öğretmeye çalışsak da her şeye rağmen “19 Mayıs gençliği” ile ilgili ümidimizi koruyoruz.
Nitekim artık bizimde “ARGE” çalışması “bilim ve teknoloji” alanında söz sahibi olan gençlerimiz ve “Nobel” almış bilim insanımız var.
Varsın birileri “young’s of the dance” ile mutlu olsun. Bize çalışmalarıyla Türkiye’yi gururlandıran gençler yeter. Her ne kadar “takla” atıp “kule” kurmasını bilmeseler de…