Malum mevsim kış olunca kullandığınız araç çok çabuk kirleniyor.

Hele aracınız da beyaz renkte ise temiz gördüğünüz gün sayısı çok azdır.

Az bir yağmur yağsa hemen her yeri batar.

Yollardaki bütün çamur adeta aracınıza yapışır.

Dolayısıyla her gün olmasa da haftada bir gün veya 15 günde bir aracınızı yıkatmaya bırakırsınız…!

***

İşte geçen gün biz de baktık kullandığımız araç bayağı bir kirlenmiş.

Çamurdan yüzü gözü gözükmüyor.

Dolayısıyla işyerimize yakın en yakın araç yıkama yerine direksiyonu kırdık.

Aracımızı şöyle bir temizletelim istedik.

İç dış güzelce temizlensin dedik…!

***

İşyeri sahibine tam aracın anahtarını uzatıp birkaç adım gitmiştim ki arkamdan şöyle bir ses duydum;

- Ağabey araç yıkama fiyatlarına zam geldi haberin olsun.

Bunun üzerine hemen geri dönüp;

- İç dış yanında motoru da mı yıkayacaksınız.?

Diye sordum.

Aldığım cevap;

- Hayır, ağabey sadece iç, dış yıkama 50 lira.

Oldu…!.

***

İşyeri sahibine;

- Siz de mi?

Demeye kalmadan başladı bize dolardan, enflasyondan anlatmaya.

Ayaküstü sıkı bir ekonomi dersi aldık.

Bu kadar lafın üzerine aracımızı iç, dış yıkatmaktan vazgeçmedik.

Ancak sonrasında ödediğimiz 50 TL kafama fena takıldı…!

***

Öyle ya;

Araçları yıkadığınız su çeşme suyu değil.

Bildiğiniz “artezyen.”

Aracın üzerine sıkılan “köpük de” bildiğin sabun tozu.

Öyleyse dolar, enflasyon ne alaka?

50 TL’lik ne iş yapıyorsun ki…?

***

Tevekkeli değil;

Son zamanlarda benzin istasyonlarının hemen hemen hepsinde otomatik araç yıkama aletleri kurulmaya başlandı.

Atıyorsun içine 1 TL köpüğü basıyorsun.

Ardından yine 1 TL atıp suyla güzelce yıkıyorsun.

İçine sinmedi mi?

Bir 2 TL daha atıp aracının üzerinden bir kez daha geçiyorsun.

Aracınızın içini temizlemek için de otomatik “süpürgeye” 1 TL daha atıyorsun.

Toplam 5 TL’ye aracınızı mis gibi temizliyorsunuz.

Biraz vaktinizi alıyor ama 50 TL verip “keriz” yerine konmaktan iyidir…!