İnsanın avazı çıktığı kadar bağırası geliyor.

Yeter artık yeter!

Nasıl bir ülke, nasıl insanlar olduk ki gün geçmiyor taciz, tecavüz haberleri duymayalım.

Yine birkaç gündür kaybolan, ya da taciz ve tecavüze uğrayan çocuklarla ilgili haberler gündemin en önemli maddesi.

Tecavüz haberlerinden sonra olayın başka korkutucu boyutu da, günlerce aranan o çocukların masum bedenlerinin bir köşede bulunması.

Acı üstüne acı.

Gerçekten yeter artık!

Söyleyecek o kadar çok söz, yazacak o kadar çok kelime var ki.

Ancak hiçbiri yaşanan acıyı, üzüntüyü, öfkeyi dile getirmeye yetmiyor.

Maalesef bazı insanlar içlerinde taşıdıkları sapık ruh halini kontrol edemiyor ve ortaya da bu korkunç sonuçlar çıkıyor.

Her şeyden önce, bu durumda olan bir kişinin hasta olduğunu kabul ederek, buna göre hareket etmesi gerekiyor. Tedavi olması ise şart.

Ailelere de büyük görevler düşüyor. Eşlerinin, çocuklarını, kardeşlerinin değişik bir takım davranışları varsa, bunların göz ardı edilmemesi çok önemli.

Fark edilen bir takım davranışlara erken müdahale edilebilir ve ona göre tedbir alınırsa mutlaka olumlu sonuçlar alınacaktır.

Ve cezalar!

Ne yaparsak yapalım, ne önlem alırsak alalım, istesek de istemesek de maalesef bu tür olayların hiç yaşanmaması mümkün değil.

Bu aşamada ise suçluya verilecek ceza büyük önem taşıyor.

Ceza ne kadar ağır olursa, caydırıcılık özelliği de o nispette artar.

Herkesin dillendirdiği idam, uygulamaya geçer mi geçmez mi orasını bilemeyiz ama cezaların en ağırı bu kişiler için uygulanırsa belki başkalarına da örnek olur.

5 -10 senelik hapis cezaları yerine bu cezalar öyle ibretlik cezalar olmalı ki, suçu işleyen kişi “ölseydim daha iyiydi” demeli.

Uzmanların, hukukçuların, siyasilerin bu konuyla ilgili ciddi çalışmalar yapması gerekiyor. Üstelik hemen.

Çünkü konu çok hassas ve artık kimsenin yeni bir acı habere daha tahammülü kalmadı.