Maşallah “uyuşturucuydu, betondu” derken şimdide “diş operasyonu” patladı. Doğrusu bu anlamda hem polis hem de jandarma iyi çalışıyor.Bir gün polis, “sabahın erken saatinde kalkıp operasyon yapıyor” ve ne bu şehirde herkesin tanıdığı bildiği ne kadar varl
Maşallah “uyuşturucuydu, betondu” derken şimdide “diş operasyonu” patladı. Doğrusu bu anlamda hem polis hem de jandarma iyi çalışıyor.
Bir gün polis, “sabahın erken saatinde kalkıp operasyon yapıyor” ve ne bu şehirde herkesin tanıdığı bildiği ne kadar varlıklı insan varsa topluyor.
Ertesi günde jandarma, insanlar daha “güzellik uykularından” uyanmadan “operasyon” yapıp “beyaz önlüklüleri” tek, tek alıyor.
İnsan da ister istemez “ne olacak bu işin sonu” demekten kendini alamıyor. Sabah, “operasyon” ile kalkıp, akşam “gözaltına” alınanlarla yatıyoruz…
Evet, jandarma yine bir hafta sonu “şok” bir “operasyona” imza attı. Bu defa “operasyonun” göbeğinde “diş hekimleri” ve “teknisyenleri” var.
Üstelik “gözaltına” alınanlar arasında şehirde yine tanıdık, bildik ve de varlıklı isimler bulunuyor.
Jandarmanın “diş operasyonunu” yapmasına neden olan konu ise diğerlerinden farklı değil. Sadece içeriği değişik…
Konunun özü şu; Sakarya Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi’nde sabah saatlerinde jandarma tarafından “operasyon” düzenlendi.
Sakarya Cumhuriyet Savcılığı’nın soruşturması kapsamında gerçekleşen “operasyonda” 4 diş hekimi 9 da diş teknisyeninin gözaltına alındı.
ADSM’den hizmet satın alan yerlerde çalışan elemanların vatandaştan para alıp kamu hastanesinde tedavi yaptıkları iddia ediliyor.
Normal piyasa değerinden daha düşük fiyata bazı hastalarla anlaşıp, daha sonra da hastaları ADSM’de hastaymış gibi gösterip tedavi ettikleri söyleniyor.
Yukarıda da belirttiğim üzere “operasyon” düzenlenen kişiler arasında maalesef bu işe hiç tenezzül etmemesi gereken isimler var…
Düşünüyorum da neredeyse her hafta bir “operasyon” oluyor ama hiç kimsede, “aman bizimde başımıza gelebilir” diye korkmuyor.
Kendilerince bir çark kurup “bize bir şey olmaz” mantığıyla yapacaklarından geri kalmıyorlar.
Demek ki “mal mülk” edinme “hırsı” gözleri öyle kör etmiş ki, “ne pahasına olursa” olsun deyip her şeyi göze almışlar…
Büyüklerimiz bize hep şunu nasihat ederdi, “Evlat, her şeyden önce ‘gözün tok’ olsun. Karın bir şekilde doyar. Ama ‘göz aç’ olunca onu doyuramazsın.”
Bu kadar da “aç gözlülük” olmaz. Bugüne kadar yapılan “operasyonlarda” gözaltına alınanlara bakıyorum da sizi, bizi sülalece satın alırlar.
Allah versin hepsinin de hali vakti yerinde. Buna rağmen nedir bu “aç gözlülük” bu “hırs” anlamak mümkün değil.
Yapacak bir şey yok. Biz insanlarda bu “aç gözlülük” devam ettiği müddetçe polis ve jandarma daha çok “operasyon” düzenler.
Kısacası bundan sonraki günlerimiz “Yatçaz kalkçaz operasyon yapçaz” şeklinde geçecek. Bakalım bundan sonra ki nerede patlayacak. Hadi hayırlısı…
Next