CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç üslubuyla gerçekten haddini aştı.

Suriye politikası üzerinden siyaset yapacağım diye ağzı iyice bozuldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sarf ettiği sözler nezaket sınırlarını aştı.

Bırakın nezaket sınırını hakaret boyutuna vardı.

Ayıp, ayıp.

Senin karşında Genel Başkanın yok.

83 milyonluk Türkiye’nin Cumhurbaşkanı var.

***

Engin Özkoç;

Suriye politikasını beğenmeyebilirsin.

- Ne işimiz var Suriye’de.

Diyebilirsin.

Her türlü eleştirini yapabilirsin.

Anacak haddini bil!

Zira senin hakaretlerin bu ülkede “yüzde 52’si” Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek veren insanların her birine de yapılmış sayılmaktadır.

Bu insanlardan biri de biziz.

Dolayısıyla ağzından çıkanı kulağın duysun…!

***

Bak sana bir hatırlatma yapayım.

Hani hep;

- Ne işimiz var Suriye’de.

Deyip duruyorsun ya!

1992-1993 yılları arasında Abhazya-Gürcistan savaşı için de öyle dendi.

Soydaşlarınızı bile görmezden geldiniz.

Sonunda ne oldu biliyorsun.

Siz sıcak yataklarınızda yatarken 3 tane genç Abaza kızı kalkıp cepheye gitti.

Arkalarında da bir mektup bıraktı.

O mektupta ne yazıyordu biliyorsun değil mi…?

***

Sadece bu da değil!

Hele giymeniz için bir elbise bırakmışlardı ki çok anlamlıydı.

Neydi o elbise?

Hadi şimdi burada o elbisenin ne olduğunu yazmayalım.

Gerçi anlayan anladı.

Anlamayan da anlayana sorsun…!

***

Ben mi?

Ben Abaza değilim.

Ancak 1992-1993 yıllarında ben mesleğimi icra etmek için Abhazya’da bir süre kaldım.

O insanların sıkıntılarıyla, derdiyle dertlendim.

Bize gösterilen ilgiden alakadan, misafirperverlikten mahcup oldum.

Kendi lokmalarını bırakın bizimle paylaşmayı, tamamını veren insanların sofralarında oturdum.

Türkiye’ye döndüğümüzde de Abhazya’da yaşanan sıkıntıları bir yazı dizisi halinde Türkiye Gazetesi’nde yayınladık.

***

Netice itibariyle;

O tarihte Sakarya’dan Abhazya’ya savaşmaya giden birçok Sakaryalı isimle beraber olduk.

Ancak seni orada göremedim.

Daha sonra gittin mi orasını bilmiyorum.

Sen bugün de hala aynı zihniyette olup;

- Ne işimiz var Suriye’de.

Diyebilirsin.

Ancak bizim o 3 Abaza kızımızın bıraktığı giysiyi giymeye hiç niyetimiz yok.

Vesselam…!