Yağmurla birlikte trafik kazaları da arttı.

Üstelik kazalar öyle maddi hasarlı kaza olarak da kayda geçmiyor.

Yaralamalı kazaların yanında ölümlü kazalarda da artış görülmeye başladı.

Bunun en büyük nedeni de özellikle “duble yollardaki” yapım hataları.

Şehrin etrafını saran “kaymak” gibi “çevre yolları” yapılmış.

Şehrin merkezi “duble yollarla” ilçelere bağlanmış.

Ancak öyle bariz hatalar yapılmış ki, neredeyse kaza yapmamanız mümkün değil…!

***

Yağmurlu havada “Kaynarca” ve “Karasu” ilçelerini merkeze bağlayan “duble yollara” girdiniz mi bilemiyorum.

Şayet bu yollarda seyahat ediyorsanız ne demek istediğimi de anlamışsınız demektir.

Zira yağmur biraz yağdı mı “duble yollar” tam bir tuzak haline dönüyor.

Yağan yağmur asfaltın üzerinde öyle birikiyor ki;

Hani çok değil şöyle “100 km” hızla gidiyorsanız o su birikintisi sizi yolda “savurup” bir yere atıyor.

“Panik” yapmazsanız ne ala.

Biraz “panikler” direksiyon hâkimiyetini kaybederseniz “Kelime-i Şahadet” getirmeye başlayın…!

***

Doğrusu “otoyol” ve “duble yol” gibi güzergahlarda yağmur suyu birikmemeli.

Zemin ona göre doldurulup “asfaltta” herhangi bir meyile yer verilmez.

Ancak gelin görün ki;

Yukarıda belirttiğim bu “duble yollarda” yağmurla birlikte aşırı derecede su birikintisi oluşuyor.

Hal böyle olunca da trafik kazaları kaçınılmaz oluyor…!

***

Tamam;

Trafik kazalarının birçoğu sürücü hatalarından kaynaklanıyor.

Ancak yolun fiziki yapısından kaynaklanan ölümlü kazalar da az değil.

Dolayısıyla “karayolları” özellikle yağmurlu havalarda “duble yolların” hangi noktalarında su birikintisi olduğunu tespit etmelidir.

Tespit edilen bu noktalar da ilgili müteahhitlerce usulüne uygun hale getirilmelidir.

Aksi halde her yağmur sonrası yaşanan trafik kazalarında daha çok ailenin canı yanar.

Demedi demeyin…!